| Tüm bu dehşetin kabusların ardından yırtıcı, yiyip bitiren kuşlarla kararmamış gökyüzüne gözlerini yükseltebilmeleri. | Open Subtitles | بعد كل هذا الرعب بعد تلك الكوابيس أن يكونوا قادرين على رفع أعينهم لسماء |
| yaşadığım dehşetin... gerçek ve canlı bir dehşet olduğu, o şu anda içimde yaşıyor ve büyüyor. | Open Subtitles | ولكن ما أحاول أن أقوله لك هو أن تلك اللحظة من الرعب. أنها حقيقية و رعب معاش هو العيش معي الأن |
| Bu, bir süredir tüm ilçedeki kadınların... gece sokağa çıkmaktan korkmasına neden olan dehşetin... son perdesi gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذا يَبْدو آخر فصل متجهم من مسلسل الرعب الذي تكون فيه النساء في جميع أنحاء المقاطعة يخْشين أن يتَرْكن بيوتِهن في الليل |
| ... MinasMorgulgeçidinintepesinde kara dehşetin oturduğu söylenir. | Open Subtitles | يقولون أن ذعرا يكمن في الممر الذي في أعلى "مينوس مورجل" |
| Hayata tutunmaya çalışırlarken korku ve dehşetin eşiğinde cebelleşmelerini izlemek. | Open Subtitles | وشاهدتهم يصارعون على حافة الذعر والرعب محاولين المحافظة على حياتهم |
| Günün birinde orada yaşanan dehşetin farkına varacaksın ve bu alçak, nihilist tavırların yüzünden kendinden utanç duyacaksın! | Open Subtitles | يوما ما سـتفهم الرعب الحقيقي الذي يعيشه اولئك الاشخاص في ذلك العالم وسـتكون خجل من نفسـك ، لأن موقفك كان عدائي تجاههم |
| Buradaki dehşetin aynen yansıtılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ نظرة واقعيّة عن الرعب الذي أُرتُكِبَ هُنا |
| Ve 30 Nisan 1945'te Auschwitz'deki dehşetin asıl sorumlusu olan Adolf Hitler Reich şansölyelik binasının altındaki Fuhrer sığınağında intihar etti. | Open Subtitles | وفي 30 أبريل 1945 الرجل الذي ترأّس "الرعب "آوشفيتس أدولف هتلر" إنتحر في مخبأ" القائد تحت مستشارية الرايخ |
| "Kusursuz düzen, kusursuz dehşetin öncüsüdür." | Open Subtitles | "الأمر المثالي هو النذير الى الرعب المثالي" |
| dehşetin anatomisinden bahsedeyim size. | Open Subtitles | دعينى اتحدث معكى عن علم الرعب |
| dehşetin güzelliklerini tattım. | Open Subtitles | لقد تذوقت طعم الرعب الجميل |
| Bu, Saruman'ın başıboş bırakacağı dehşetin sadece küçük bir örneği. | Open Subtitles | هذا فقط جزء من الرعب الذي أطلقه (سارومان) |
| Bu, Saruman'ın başıboş bırakacağı dehşetin sadece küçük bir örneği. | Open Subtitles | هذا فقط جزء من الرعب الذي أطلقه (سارومان) |
| Ve dehşetin bitmek bilmeyen haykırışından | Open Subtitles | ومن الرعب القديم المقرون بالصراح... |
| Ve dehşetin bitmek bilmeyen haykırışından | Open Subtitles | ومن الرعب القديم المقرون بالصراح... |
| Salem'daki bütün o dehşetin ardındaki kişinin Yüzbaşı Alden olduğunu keşfettiğimde yaşadığım şoku tahmin edebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكِ تخيلُ مدى صدمتي باكتشاف أنّ)كابتن جون آلدن) (يقفُ وراء كل الرعب الذي أصاب (سايلم |
| Yarattığımız dehşetin günlüğünü mesela? | Open Subtitles | يوميات الرعب الذي قمنا بخلقة؟ |
| -Frodo Minas Morgul'un üzerindeki geçitlerde karanlık bir dehşetin yaşadığını söylerler. | Open Subtitles | -فرودو) ) يقولون أن ذعرا يكمن في الممر الذي في أعلى "مينوس مورجل" |
| -Frodo Minas Morgul'un üzerindeki geçitlerde karanlık bir dehşetin yaşadığını söylerler. | Open Subtitles | - (فرودو) يقولون أن ذعرا يكمن في الممر الذي في أعلى" مينوس مورجل" |
| Bir gün, isminiz korku ve dehşetin susturulmuş fısıltılarında konuşulan bir efsane olsun. | Open Subtitles | ! ويوماً ما اسمك سيكون أسطورة ستتكلم همساً من الخوف والرعب |
| Gilliam bunu çok iyi anlamıştı yaşamın devam edebilmesi ve dengenin korunması için korkunun, endişenin kargaşanın ve dehşetin sürmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | (غيليم) لقد أدرك جيداً... أننا بحاجةٍ للحفاظ على التوازن المناسب من القلق والخوف... الفوضى والرعب بإنتظام لكي تستمر الحياة. |