| Dekan Walcott başka türlü düşünüyor... ama notlarım en iyiler arasında. | Open Subtitles | العميد والكوت يرى خلاف ذلك ولكن تقديراتى أعلى بكثير من المعدل |
| Anlaşılan o ki, Dekan, adı L.L. ile başlayan birinden bir telefon almış. | Open Subtitles | يبدو أن العميد تلقى إتصالاً من محسن مهم أول حرفين من أسمه ل.ل |
| Dekan Pelton, bu davanın havuz çevresinden uzaklaşmasını talep ediyorum. | Open Subtitles | العميد بيلتون انا اطالب بان تغلق في منطقه حمام السباحه |
| Yeni Dekan için bir sunum yapılacak. Geç kalıyoruz. | Open Subtitles | إنه حفل ترحيب للعميد الجديد نحن متأخرون بالفعل |
| Ve... Buyurun Dekan. Konuşun. | Open Subtitles | الخاص بكليات المجتمع في "كولورادو" سأسمح للعميد بالتكلم |
| Eminim Dekan gittikten beş saniye sonra o şeyin içine girmişlerdir. | Open Subtitles | أنا متأكد أنهم دخلو لذلك الشيئ بعد مفادرة العميد بخمس ثواني |
| - Dekan paspasın altına koymasın diye yedek anahtarları ben aldım. | Open Subtitles | أخذت المفاتيح الإحتياطية لكي يتوقف العميد عن وضعها تحت سجادة الترحيب |
| Şimdi, Dekan Walcott'un göt korkusu var.. | Open Subtitles | والآن .. صحيح أن العميد والكوت .. يمثل لى قلقاً |
| Dekan Anderson, bunun ne hakkında olduğunu biliyorum, ve sizi temin ederim, efendim.. | Open Subtitles | جناب العميد .. أعلم ما بخصوصه كل هذا .. ِ وأقسم لك ... |
| Dekan Walcott senin hiçbir zaman doktor olamayacağına tamamen kanaat getirmiş. | Open Subtitles | العميد والكوت يبدو وكأن رسالته أصبحت ألا يجعلك تصبح طبيباً |
| Bizi Dekan Guerrero'ya bakmaya yolladı. | Open Subtitles | عند جايلز. أرسلتنا هنا لتحذير العميد جيريرو |
| Bu beni çok heyecanlandırıyor, Dekan. | Open Subtitles | أنا متحمس جدا بشأن هذا , أيها العميد وأنت ستكون كذلك أيضا |
| Dekan, ne olduğunu saptamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أوه , أيها العميد . أنا أحاول فقط معرفة ما الخطأ الذي حدث هنا |
| Hatta eminim Dekan Wood'un gömleğinde bolca kan vardır. | Open Subtitles | أراهن بأنّ هناك الكثير من الدم على قميص العميد |
| Aman Dekan bey sinirlenmesin sonra. | Open Subtitles | لا نريد من العميد الحصول على سراويله في مجموعتنا |
| Dekan insanlığa yardım edecek bir şey bulmamı söyledi. | Open Subtitles | العميد يقترح ان أركّز على شيء لمساعدة البشرية. |
| Bunları Dekan'a söylemeyi düşündün mü hiç? | Open Subtitles | هل سبق لك التفكير بقول ذلك للعميد ؟ |
| "Dekan'a söylememiz gerek." kadar kötü. | Open Subtitles | لاي درجة سيئ نحن بحاجة لنقول للعميد سيئ |
| O yıl Dekan Yogendra Vasisht'in St. Teresa'daki son yılıydı. | Open Subtitles | كانت آخر سنة للعميد (يوغندرا فاسيشت) في (اس تي تريزا) بعد ذلك اليوم غادر. |
| Burada al yanaklı maymunları çiftleştirmeyi düşünüyorsan Dekan Gladstone'a açıkça anlatman lazım. | Open Subtitles | إذا كنت تفكر في التزاوج بين القرود هنا، من الأفضل أن توضح ذلك للعميد (جلادستون). |
| - Ridley. Telgrafçı kıyafetini Dekan'a geri verdim. | Open Subtitles | أعدت الزي للعميد |