| Gibbs'in dekorasyonu seni yanıltmasın çünkü üst kat diskoya benziyor. | Open Subtitles | لا تدعى ديكور جيبز يخدعك لأن فى الأعلى انه يشبه صاله الرقص |
| Çünkü ev sahibinin dekorasyonu çok önemlidir. | Open Subtitles | لان المُضيف يكون أهم ديكور دائماً |
| Yani gerçekten de perde resimleriyle çevrilisiniz, şapelin orijinal dekorasyonu bu. | TED | وأنا أعني ذلك حرفيا فأنت محاط بستائر مرسوم عليها، و هي الديكور الأصلي لهذه الكنيسة. |
| Eminim buraya sırf dekorasyonu eleştirmek için gelmediniz. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنك لم تأتي إلي هنا لتنقدي الديكور فقط |
| Baba, bu yılki Noel dekorasyonu konusunda anlaşma yaptık | Open Subtitles | الأَبّ، كَانَ عِنْدَنا إتفاقيةُ حول زينة عيد الميلادَ هذه السَنَةِ. |
| Lana balo dekorasyonu için burada sanıyorsan kesinlikle uçuk bir durum var demektir. | Open Subtitles | إن كنت تظن أن لانا هنا لتعليق زينة حفل التخرج فهذا يعني أنها غيرت رأيها |
| Biliyor musun? Bütün bu dekorasyonu kullanmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | أنت تعلم ، ليس علينا إستعمال كل هذه الديكورات |
| dekorasyonu çok sevdim. Tam yerIi işi. | Open Subtitles | ديكور المنزل امريكي قديم أعجبني |
| Asgard boyutlar arası dekorasyonu. | Open Subtitles | ديكور أسغاردي بين الأبعاد |
| Buranın dekorasyonu Song Yi'nin evinden biraz farklı gibi. | Open Subtitles | ديكور هذا المنزل يبدو مختلفاً قليلاً عنمنزل(سونغيي) |
| Hatırlatsana, nasıl oluyor da biz dekorasyonu yaparken sen komite sandalyesinde oturuyorsun? | Open Subtitles | حسنا, ذكريني, كيف أصبحتي رئيسه لجنه الديكور, ونحنُ من نعمل فقط? |
| Son zamanlarda arkadaşımın Normandiya sahilinde inşa ettirdiği malikânenin iç dekorasyonu üzerinde çok çalışıyorum. | Open Subtitles | .. لقد كنت في الواقع, لقد كنت اعمل بجهد بوقتٍ متأخر على الديكور الداخلي للمنزل الكبير |
| Bu kilisenin orijinal dekorasyonu daha küçük bir dünyayı yansıtıyordu. | TED | عكس الديكور الأصلي للكنيسة عالما أصغر |
| Evet, evime yaptığın tüm bu kız dekorasyonu hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | علينا التحدث بكل الديكور الرخيص |
| Daha evvel nişanlısı uğradı ve dekorasyonu yeniledi. | Open Subtitles | خطيبته أتت مبكراً وعدلت الديكور. |
| Kasabadaki diğer bütün dükkanların sonbahar dekorasyonu var. | Open Subtitles | كل مخزن في البلدة لديها زينة الخريف |
| Evet, Noel dekorasyonu için kullandığımız oda. | Open Subtitles | -أجل ، إنه مخزن زينة عيد الميلاد |
| Pastayı ve dekorasyonu gördün. | Open Subtitles | اترين الكعكه؟ الديكورات |
| dekorasyonu ben yapmadım. | Open Subtitles | انا لم اختر الديكورات |