| O çocuklarla dalga geçme demiştim. İşte sana tuzak kurmuşlar. | Open Subtitles | أخبرتك بألا تعبث مع هؤلاء الرجال الآن هم منتبهين إليك |
| - Sana diğer odada uyurum demiştim. - Bu bir çözüm değil ki. | Open Subtitles | ـ لقد أخبرتك أنني سوف أنام في غرفة أخرى ـ هذا ليس حلا |
| Ona öldüğünü söylemenin aptalca olduğunu demiştim. İyi, sen dene. | Open Subtitles | قلتُ أنّه من الغباء إخباره أنّه ميّـت، حسناً فلتجرّب أنت |
| - Söylemiştim ya sana gidip ormanda domuz avlayalım demiştim. | Open Subtitles | نعم, لقد قلت لك دعنا نذهب إلى الغابة لاصطياد الخنازير |
| Tüm bunlar yansa da olur. Ama sana saati unutma demiştim. | Open Subtitles | اشياء كثيرة اخبرتك ان تحضريها ولكني نبهتك بالاخص ألا تنسي الساعة |
| Bu çok kolay olacak. Seninle ilk tanıştığımda aynen böyle demiştim. | Open Subtitles | سيكون هذا سهلاً جداً،وهذا الذى قلته فى أول مرة قابلتكِ فيها |
| Hamburgerimde turşu olsun demiştim ama sadece beş-altı tane koymuşsunuz. | Open Subtitles | لقد طلبت المخللات مع البيرغر ويوجد فقط، خمسة أو ستة |
| Sana törenin bu kısmını keselim demiştim. Bu tamamen çağdışı. | Open Subtitles | أخبرتك أن نقتطع هذا الجزء من المراسم إنه عتيق جداً |
| Mesajlarımı yok sayarsan polise giderim demiştim sana, değil mi? | Open Subtitles | أخبرتك ، إنْ تجاهلت رسالتى، ساتوجه إلى الشرطة. أليس كذلك؟ |
| Birgün ağlayan sen, gülen ben olacağım demiştim, hatırladın mı? | Open Subtitles | أخبرتك أنه يوماً ما أنت ستبكي و أنا من سيضحك |
| Sana bir daha asla bu evin çevresinde gözükme demiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك سابقا بأن لا تظهر أمام هذا المنزل مجددا |
| Sana söylemiştim, değil mi? Yaptığın her şeyden sorumlusun demiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بوضوح أنك ستكون مسئولاً عن كل شيء تفعله |
| Yine! Sana şu şeyden kurtul demiştim! Çok kötü duruyor. | Open Subtitles | مجدداً، ولقد أخبرتك بأنّ تتخلص من ذلك الشئ، يبدو بشعاً |
| Sana demiştim. Eğer onu yeterince gevşetirsen her şeyini apaçık ortaya koyar. | Open Subtitles | قلتُ لكَ ما إن تولّيها ما يكفي من راحة، فستغدو كتاباً مفتوحاً. |
| Hayır, bazı geceler geç saate kadar çalışabilirim demiştim, her gece değil ya. | Open Subtitles | لا، لقد قلتُ أنني سوف أعمل إلى وقت متأخر أحيانا. ليس كل ليلة. |
| - Esas olay sallamakta biter demiştim. - Hiç bir zaman iyi sallayamamışımdır. | Open Subtitles | لقد قلت لك ان السر فى التلويح حسنا, لم اكن جيدة فى التلويح |
| Bu giydiğin yakışmış. Dün giyip bana gösterdiğinde de öyle demiştim. | Open Subtitles | هذا يبدو جيد , لقد اخبرتك هذا بالأمس عندما اريتنى اياة |
| Rusty'yi ilk gördüğümde ben de aynen bunu demiştim. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما قلته لنفسي عندما رأيت راستي أول مرة |
| Peggy, sana o el bombalarıyla dikkatli ol demiştim ama. | Open Subtitles | بيجي، طلبت منك أن إرضاء كن حذرا مع قنابل يدوية. |
| - Kendi dünyandaki bir düğün gibi görme bunu demiştim. | Open Subtitles | أخبرتكِ بأن لا تفكرين بشأن هذا كأنه زفاف في عالمكِ. |
| Peki, gen sürücülerinin iki sorunu var demiştim, hatırladınız mı? | TED | حسناً، تذكرون أنني أخبرتكم أن التحكم الجيني يُواجه بالأصل مشكلتين؟ |
| Wade haklı Michael, Sana o şeyleri sipariş etme demiştim. | Open Subtitles | انها على حق،يا مايكل، أخبرتُك أَنْ لا تَطْلبَ تلك الأشياءِ. |
| Düğün yeminimizde "Sonsuza kadar beraber olacağız." demiştim ya hani. | Open Subtitles | تذكّرْ عندما كنا نقول نذور زفافنا عندما قُلت بأننَّا سنَكُونُ معا إلى الأبد؟ |
| Sana o kapıyı hava karardıktan sonra asla açma demiştim! | Open Subtitles | - قُلتُ بأنّنا لا يَجِبُ أبَداً أنْ نَفْتحَ في الليل! |
| Tutuklandığım zaman anahtarları sana vermiştim, ona iyi bak demiştim. | Open Subtitles | عندما حُكِمَ علي أعطيتكَ المفاتيح، و أخبرتكَ أن تُعاملها كسيدة |
| Beni aramıştın ya. Geliyorum demiştim ben de. Geldim işte. | Open Subtitles | لقد آتصلت بي, وقلت بأني في طريقي، وأنا هُنا الأن. |
| Sana o ev çok pahalı demiştim, değil mi? | Open Subtitles | لقد حذرتك من قبل.. ذلك المكان مكلف كثيرا |