| Demirci; bir tahıl değirmeni, bir tuz değirmeni ve bir para değirmenini dikkatlice üretti. | TED | على جوانبه صنع الحداد بدقة طاحونة حبوب وطاحونة ملح، وطاحونة للأموال. |
| Özellikle, incelediği bir Demirci Kibera Nairobidedir, Landrover' ın milini Demirci keskisine dönüştürüyor. | TED | وبالتحديد تتحدث عن هذا الحداد بمدينة كيبرا في نيروبي، والذي يحول عمود المحرك من سيارة لاندروفر إلى إزميل. |
| Güzel Kunigunda'ya hakaret eden pis bir Demirci var burada. | Open Subtitles | انه الحداد القذر . .. الذي آهان كيونيجاندا |
| Bunu Demirci veya baytar olmadan halledemeyiz. Belki ikisi de gerekir. | Open Subtitles | لا أستطيع تثبيت ذلك بدون حداد أو طبيب بيطرى أو ربما كلاهما |
| Babam, beni bir Demirci çekiciyle ölümüne dövüyordu neredeyse. | Open Subtitles | فقام والدى بضربى تقريبا حتى الموت ببطله حداد |
| Ve bu şirket, benim parabolleri inşa ettiğim yerdi, bir Demirci atölyesi aldım, ve bu atölyenin içine girip parabolleri ve Stirling motorlarını ürettiğimi hatırlıyorum. | TED | وكنت أبني القطع المكافئ درست الحدادة وأذكر أنني كنت أبني القطاع المكافئ ومحركات سترلنج |
| Ama konuştuğu tek insan, Demirci standındaki başarısızdı. | Open Subtitles | ولكن الشخص الوحيد الذي رأيتها تتحدّث إليه، كان شخصاً فاشلاً في حجرة الحدّاد. |
| Burada hiç bir Demirci veya metal işçisi çalıştırdınız mı? | Open Subtitles | هل سبق وأن استخدمت حداداً أو صانع أدوات معدنية هنا؟ |
| Demirci Eric'in krallığın bir kahramanı ilan edilmesini emrediyorum. | Open Subtitles | أُصدر أمراً بأن يصبح إيريك الحداد هو بطل المملكة |
| Demirci Eric'in krallığın bir kahramanı ilan edilmesini emrediyorum. | Open Subtitles | أصدر أمراً بأن يصبح إيريك الحداد هو بطل المملكة |
| Bana Demirci Eric, ejderha katili Eric Ve Burgund kahramanı Eric diyorlar. | Open Subtitles | ينادونني أيريك الحداد وإيريك قاتل التنين وإيريك بطل بروغيند |
| Demirci! Bu kılıç iyi değil. | Open Subtitles | ، أنا سأقول ذلك أيها الحداد , هذا النصل غير جيد |
| Bir Demirci ham jöleden bıçak yapmak için o kadar zaman harcadıktan sonra onu kimin kullanacağını merak eder. | Open Subtitles | كما تعرف الحداد الذي يمضي وقتا طويلا يشحذ نصلا جديدا من البداية يصيبه الفضول |
| Demirci, yeni bir pim yapmakla uğraşma. | Open Subtitles | أيها الحداد لاتكلّف نفسك بعمل مشبك جديد فقط قم بتلحيمه بأحكام |
| - Eşimin kayboldu. - Demirci sensin demek. | Open Subtitles | ـ زوجتي قد اعدت تلك الفطيرة ـ اذا, انت الحداد , أليس كذلك؟ |
| Aradığınız adam bir Demirci. Adı Ballian. | Open Subtitles | الرجل الذى تبحث عنه هو حداد وأسمه بيليون |
| Aradığınız adam bir Demirci. Adı Ballian. | Open Subtitles | الرجل الذى تبحث عنه هو حداد وأسمه بيليون |
| Adamlarda biri, Demirci falanmış galiba çekici hâlâ elinde. | Open Subtitles | أحدهم كان, حداد أو ماشابه مازال ممسكان بالمطرقة بيده |
| Demirci dükkanından bile çıkmadım. Şimdi çıkmam gerektiğini hissediyorum. | Open Subtitles | لم أترك دكان الحدادة من قبل وأشعر الآن أن علي تركها |
| Demirci ocağının, mutfağın ve aynazların dışındaki yerler bana göre değil. | Open Subtitles | غير مناسباً ان اكون خارج كور الحدادة الدجاج و المستنقعات |
| Bir çift eski çizme kadar sağlamsın Demirci. | Open Subtitles | أنت شديد التحمّل كحذاء قديم أيّها الحدّاد. |
| 40 kadınımsı Demirci burunlarını sümkürdükleri bezleri sallıyorlar! | Open Subtitles | أربعون حداداً مخنثاً يلوحون بثيابهم التي مسحوا بها أنوفهم |
| Bölgedeki her Demirci onun için kılıç ve zırh yapıyor. | Open Subtitles | جعل كل حدادين المدينه يصنعون سيوفا و دروعا |
| İtalya'da bir Demirci dükkanı açabilir, ya da birileri için çalışabilirim. | Open Subtitles | في إيطاليا يمكنني فتح محل حدادة أو العمل لحساب شخص ما |
| Sonra sivil polislerimizden biri Demirci'nin üç bağımsız çete arasında bir toplantı ayarladığını öğrendi. | Open Subtitles | ومن ثمّ علم أحد عملائنا السريين للغاية أن (بلاك سميث) كان يرتّب لقاءً بين 3 عصابات منفصلة |
| Bir Demirci. Kampımıza birkaç ay önce geldi. | Open Subtitles | إنّه حدّاد جاء إلى مخيّمنا منذ شهرين |