| Çok heyecanlıyım. Çelik ve demirden bir çocuk doğurmaya benziyor. | Open Subtitles | أنا متحمسة للغاية، كأنك تلد طفلاً من الحديد والصلب |
| Tüm doğu yakasını birbirine bağlayan çapraşık demirden bir ağ. Lakin bir parçası eksik. | Open Subtitles | شبكة مُعقّدةٌ من الحديد تربط المدن الشرقيّة. |
| - Hayır, kasalar genelde çelik oluyor. Artık kimse demirden bir şey üretmiyor. | Open Subtitles | كلا، جميعها من الصلب لم يعد أحد يصنع من الحديد. |
| demirden bir dünyaya geldim altından bir dünya yaratmak için. | Open Subtitles | ...لقد جئت في عالم من حديد لأصنع عالماً من ذهب |
| "Tanrı baba insana demirden bir kol vermiş vermesine ama | Open Subtitles | ...الرب أعطى الإنسان يدا من حديد " ..... |
| 200)\blur1}Demirden bir kararlılıkla kalplerimizin üzerine yemin ediyoruz 200)\blur1}Ahmaklık çemberini yırtıp geçeceğiz... 200)\blur1}...ve gökyüzüne yükseleceğiz... 200)\blur1}...özgürlüğümüzün kanatlarıyla | Open Subtitles | 200)\blur1}،مُقسِمين بعزيمة من حديد على قلوبنا 200)}Nigirishimeta ketsui wo hidarimune ni |
| Aniden gözümüzün önünde demirden bir pruva figürü gibi belirerek bizi ürküten bu adam Kaptan Ahab'tı. | Open Subtitles | وبنظرات تحمل التهديد بوجهنا كتمثال من الحديد يظهر فجأة أمام أعيننا يقف شاخصا القبطان (آخاب)، |
| Şirketi Cossack'i demirden bir yumrukla ve metalcilerin saçları gibi beyaz bir yeleyi andıran, fritöze düşürüldüğünden şüphelendiğimiz bir perukla yönetirdi. | Open Subtitles | إنه يُدير شركته "كوساك" بقبضة من حديد وباروكة الفرق الموسيقية البيضاء، الذي يشبه كلب صائد الجوائز الملقى في مقلاة كبيرة. |
| "Tanrı baba insana demirden bir kol vermiş | Open Subtitles | .... الرب أعطى الإنسان يدا من حديد " |