"den nefret ediyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يكره
• يكرهون
• أنها تكره
• يمقت

Baban karaoke'den nefret ediyor sanıyordum.
كنت اظن ان اباك يكره الكاريوكي

Ve Finn'den nefret ediyor. Bu arada, o harika bir köpek.
و هو يكره (فين) الذي , بالمناسبة , رائع في تعامله مع الكلاب

O, Kral'ın en iyi arkadaşı. En az bizim kadar Wolsey'den nefret ediyor.
إنه أقرب صديق إلى الملك, ومتأكد من أنه يكره (ولسي) بقدر ما نحن نكرهه

Sanmıyorumki sen burada kaç kişinin Kennedy'den nefret ediyor olduğunu biliyorsun.
لا أظنك تعرف عدد الذين يكرهون (كندي) هنا

Şimdi herkes Andy'den nefret ediyor ve ortalık karıştı, ne yapacağımı bilemiyorum.
نعم لذا فالآن الجميع يكرهون (آندي) وهذه الفوضى العارمة، ولا أعرف ما العمل

Bay Norrell'den nefret ediyor Jonathan.
أنها تكره السيد (نوريل)، (جوناثان).

Yüzbaşı McKechnie, Yüzbaşı Tietjens'den nefret ediyor çünkü ikinci komutanlığı kendisinin hak ettiğini düşünüyor.
ولدينا النقيب مكيكني , الذي يمقت تيجنز لأنه يعتبر الشخص الثاني في قيادة

Bu adam Noel'den nefret ediyor.
هذا الرجل يكره عيد الميلاد

Kim glee'den nefret ediyor?
من يكره الغناء ؟

David Noel'den nefret ediyor şimdi.
ديفيد يكره الكريسمس

Bu yüzden Jane'den nefret ediyor. Çünkü Jane, onun olamadığı her şey.
ولهذا يكره (جين) لهذه الدرجة لأنها تمثل كل ما هو نقيضه

Artık herkes Mak Pee'den nefret ediyor.
والآن الجميع يكره ماك بيي

Hadi ama dostum. Frey'den nefret ediyor.
يا رجل ، أنه يكره فراي؟

İnsanlar gerçekten Syd'den nefret ediyor.
الشعب يكره حقا سيد.

Francis'den nefret ediyor oluşuna güvenebiliriz.
(هو يكره (فرانسيس هذا ما نستطيع الإعتماد عليه

İkisi de Ali'den nefret ediyor.
شخصان يكرهون الي ..

Onlar Mississippi'den nefret ediyor.
إنهم يكرهون " ميسي سيبي "

- Bay Norrell'den nefret ediyor Jonathan.
أنها تكره السيد (نوريل)، (جوناثان).

Tetikçi o, Ari'den nefret ediyor.
هو من سينفذ ذلك فهو يمقت (آري)