| Ben buna, 'algoritma denetimi' adını veriyorum ve size bundan bahsedeyim. | TED | أطلقُ على هذه تدقيق الخوارزمية، وسأخبركم عنها. |
| Finansal analiz, otomatik genel hesap defteri muhasebe sistemleri, hesap denetimi yöneticiliği. | Open Subtitles | محلل مالي ، ودفتر الحسابات الدوري نظام الحساب وإدارة تدقيق الحسابات |
| belirlemekle görevlilerdi. On dört yaşımdan beri ilk defa, devlet denetimi altında değilim. | TED | أنا أقف هنا اليوم لأول مرة، منذ كنت في ال14 من العمر دون أي شكل من أشكال إشراف الدولة. |
| O silahlar 25 yıl önce Birleşmiş Milletlerin denetimi altında Başkan Khaled Al Fayeed tarafından yok edildi. | Open Subtitles | هذه الأسلحة قد دمرت قبل 25 سنة مضت بواسطة الرئيس خالد الفايد تحت إشراف الأمم المتحدة |
| - Ayrıca Ajan Gibbs ve Fornell'e barda vergi denetimi için bulunduğunu söyledin. | Open Subtitles | العميلين جيبز و فورنيل أنكى كنتى فى الحانه من أجل التدقيق فى الضرائب |
| Yetişkin denetimi olmadan yaşamanın tadını çıkarıyorum. | Open Subtitles | أستمتع بغياب رقابة البالغين على كليا |
| Çünkü onu Dünya Ligi'ne çağırırsak tüm hesaplarının sonunu getirecek bir hesap denetimi olacak. | Open Subtitles | لأننا لو دعوناه في حقّ الإمتياز، فسيكون هناك تدقيق في جميع حساباته. |
| Maliye Bakanlığı'ndan. Hesap denetimi sanırım. | Open Subtitles | انها من مصلحة الضرائب أعتقد أنه عملية تدقيق |
| Kanal tedavisi vergi denetimi üzerimize kahve dökülmesi. | Open Subtitles | جذر السن... تدقيق مصلحة الضرائب... قهوة إنسكبت على ملابسنا. |
| Hesap denetimi. Hem de yarın? | Open Subtitles | مهلاً، تدقيق في الغد؟ |
| Barbara'nın denetimi yüzünden mi kavga ediyordunuz? | Open Subtitles | -أكنتم تتشاجرون بسبب تدقيق (باربارا) للحسابات؟ |
| IRS denetimi ... | Open Subtitles | ...تدقيق في مصلحة الضرائب |
| Bu boşanma davasında Alicia Florrick ile yanyana ve David Lee'nin denetimi altında mı çalıştınız? | Open Subtitles | " لقد عَملت على قضية الطلاق بجانب " أليشيا فلوريك وتحت إشراف " ديفد لي " ؟ |
| Birleşmiş Milletler Heyeti'nin denetimi altında sadece Heyet gerekli gördüğünde görev yapacaklar. | Open Subtitles | بدلاً عن ذلك , سيقومون بعملياتهم تحت إشراف لجنة الأمم المتحدة , فقط عندما تري هذه اللجنة ضرورة لذلك . |
| Devlet denetimi. | Open Subtitles | إشراف الحكومة |
| Gerçek bir denetimi önleyebilmemiz için, bu daha gayriresmi bir inceleme, o kadar. | Open Subtitles | هذا أشبه بفحص شيء وكل هذا لنتمكن من تجنب التدقيق الفعلي |
| Biz de denetimi bitiriyorduk. | Open Subtitles | نحن ننهي للتوّ مرحلة التدقيق والفحص |
| Armstrong olmaz dedi. Hesap denetimi var. Harcamalara çok dikkat etmek zorundayız. | Open Subtitles | قال (آرمستروتغ) لا، عندنا التدقيق فعلينا أن ندقق الحسابات |
| Bu akşamki konu bedava internetin denetimi. | Open Subtitles | الليلة رقابة الإنترنت المجاني |
| Meclis denetimi var. | Open Subtitles | -حسنٌ، هناك رقابة الكونغرس |