| Bunu duyduğumda ne tür bir deneyimden bahsettiklerini merak ediyorum. | TED | وعندما أسمع ذلك، أتساءل أي نوع من الخبرة يقصدون. |
| Bu deneyimden sonra şimdi ne yapmlaıyız, biliyormusunuz? | Open Subtitles | حسناً و بعد هذه الخبرة الخالية من الحماس اتعرفون هذا وقت ماذا ؟ |
| Peki bu unutulmaz ve yoğun deneyimden ne mi öğrendim? | TED | ماذا تعلمت إذن.. من التجربة المؤثرة التي لا تنسى؟ |
| Şimdi bahsedeceğim yorum yakın zamanda birlikte çalıştığım bir yöneticinin yaşadığı deneyimden. | TED | هذا تعليق من مدير تنفيذي عملت معه مؤخرًا يوضح تلك التجربة. |
| Bu deneyimden sonra Tim, Tim uçmak istediğini fark etmiş. | Open Subtitles | لا، لا، ستصبح افضل من تجربته أدرك تيم أنه يرغب بالطيران |
| Erkek basitçe her nerede isterse onu kazığa oturtur ve deneyimden sonra hayatta kalmak için yeterince şansı varsa çoğalması mümkün olabilir. | Open Subtitles | الذكر يخترقها ببساطه حيثما يريد وإذا كانت محظوظه بما فيه الكفايه ونجت من هذه التجربه ربما تتكاثر |
| o senden büyük değil mi olgun çağında ama deneyimden hoşlanıyorsun galiba | Open Subtitles | أليست قليلا اكبر منك ؟ في العمر في الخبرة أيضا |
| deneyimden daha önemli sadece bir özellik var... ve o da ilk adım (girişkenlik). | Open Subtitles | لا يوجد سوى سمة واحدة اقدرها أكثر من الخبرة... وهي روح المبادرة. |
| Bu deneyimden yararlanmak isteyeceğini sanırdım. | Open Subtitles | إعتقدت أنك تريد أن تستفيد من هذه الخبرة |
| Şimdi bizim sineğimiz gibi akıllı bir canlı için bu hareket biçimi kayaya yazılmış değil de, hayvanın deneyimden öğrendiği değişikliklerdir. | TED | الآن بالنسبة لكائن ذكي مثل ذبابتنا ، هذه القاعدة ليست مكتوبة على لوح ما ، بل بالأحرى تتغير لأن الحيوان يتعلم من الخبرة . |
| - O deneyimden çok çok uzak. | Open Subtitles | بعيد جداً عن هذه الخبرة |
| Bir girişimicinin sahneye çıkıp başarısızlık hikayesini anlattığında bu deneyimden keyif alabiliyor olması çok şaşırtıcıydı. | TED | لقد كان مفاجئا أن نرى عندما يقف رائد أعمال على المسرح و يشارك قصة فشل، تستطيع أن تستمتع بتلك التجربة. |
| Sayfaları çevirmek okuyucunun deneyimi ve bu deneyimden de ben sorumluyum. | TED | تقليب الصفحات هي تجربة القراء وأنا مسؤول عن هذه التجربة |
| Deneye katılan 23 öğrenciden sadece ikisi bu deneyimden rahatsızlık duydu. | Open Subtitles | ومن بين 23 طالبا تم تجربة العميلة عليهم، اثنين فقط وجدا أن التجربة بغيضة جدا. |
| Hayır, sadece bu kültürel deneyimden yararlanamamana üzülüyorum. | Open Subtitles | اكرة ان اراكى بهذة الحالة التجربة الثقافية تبدا فى الدولة الاجنبية |
| Aşağıda yaşadığımız o inanılmaz korkunç deneyimden sonra, biraz sakinleşmem lazım. | Open Subtitles | بعد تلك التجربة المرعبة هناك أحتاج لأن أهدأ قليلاً |
| Bu deneyimden sonra, Tim uçmak istediğini anlamış. | Open Subtitles | ـ من خلال تلك التجربة أدرك تيم بأنه أراد الطيران |
| Travmatik bir deneyimden söz eden kişide normalde bunları görürdüm. | Open Subtitles | والذي عادة اراه عندما شخص ما يتحدث لي عن تجربته الصادمة |
| Herkes bu deneyimden olumlu bir sonuç çıkarmışsa yaşadığımız şeylerden asla utanmamalıyız. | Open Subtitles | يأخذون حياتهم كواقع مسلّم، في النهاية جميعهم حصد شيئاً إيجابي من تجربته. علينا ألا نخجل مطلقاً مما قاسيناه... |
| Hayatım boyunca bu tür deneyimden hep kaçtım. | Open Subtitles | تفاديت هذهِ التجربه في جميع حياتي |
| Hayatım boyunca bu tür deneyimden hep kaçtım. | Open Subtitles | تفاديت هذهِ التجربه في جميع حياتي |