| Denizde yaşadıkları kesin çünkü, kayalarda, onlarla birlikte deniz kabukları bulundu. | Open Subtitles | من الواضح أنها عاشت في البحار بسبب العثور على أصداف بجانبها في الصخور |
| - ...pembe deniz kabukları bulmak istedim, annemin sevdiklerinden. | Open Subtitles | أردتُ إيجاد أصداف وردية، تلك التي تحبّها. |
| Şuraya bakın. deniz kabukları. | Open Subtitles | الآن ، إنظر لذلك ، أصداف بحرية |
| #Tıpkı su birikintisinin üzerinde yüzen narin, ince deniz kabukları gibi.. | Open Subtitles | كالأصداف الهشة الصغيرة التي تنساق مع البحر |
| deniz kabukları acıtmaz insanın içini. | Open Subtitles | لا شئ مؤسف بشأن الصَدَفات القديمة. |
| Duvarın alçısına katılmış deniz kabukları vardı. | Open Subtitles | كانت هنالك أصداف مدمجة في جصّ الجدار... |
| Hayır, onlar deniz kabukları. Howdy's'e de uğradım. | Open Subtitles | لا، تلك فقط أصداف. |
| Kum ve kırık deniz kabukları. | Open Subtitles | -رمال و أصداف -رمال و أصداف |
| Kum ve kırık deniz kabukları. | Open Subtitles | -رمال و أصداف -رمال و أصداف |
| deniz kabukları! | Open Subtitles | أصداف البحر |
| - deniz kabukları. | Open Subtitles | أصداف |
| #Tıpkı su birikintisinin üzerinde yüzen narin, ince deniz kabukları gibi.. # | Open Subtitles | كأصداف هشة ، تنساق مع البحر |
| deniz kabukları acıtmaz insanın içini. | Open Subtitles | لا شئ مؤسف بشأن الصَدَفات القديمة. |