"deniz tabanındaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في قاع البحر
        
    • قعر البحر
        
    Scubanın icadından bu yana, bilim insanları deniz tabanındaki mercan miktarını ve zamanla bu miktardaki değişimi ölçtüler. TED فمنذ إختراع التنفس تحت الماء، قاس العلماء كمية المرجان في قاع البحر وكيفية تغيرها مع مرور الوقت.
    Ve bu gördüğünüz, yoğun bir şekilde bir araya gelmiş hidrojen sülfitçe zengin bir su bulutu, deniz tabanındaki yanardağ ekseninden çıkıyor. TED وما ترونه هنا هو سحابة من الحزم المكثفة كبريتيد الهيدروجين في المياه الغنية يخرج من محور بركاني في قاع البحر.
    Denizlerde, denizin sularında, deniz tabanındaki çökeltilerde ve kayalarda anlatılan bir öykü var. TED هناك قصة في البحر ، في مياه البحر ، في الرسوبيات والصخور في قاع البحر.
    Kumluk deniz tabanındaki alglerin çoğu yenilebilir, damsel çiftlikleri yeşil bölgeler, bazı türleri teşvik eder, diğerlerini engeller, ve nazikçe etrafındaki yerşeklini değiştirir. Open Subtitles الكثير من الطحالب التي تنمو في قاع البحر الرملي صالح للأكل, لذلك تقوم الفتاة بالحرث في الرقع الخضراء, تشجيع بعض الأنواع, وقرص آخرين,
    Levhâların çarpıştığı yerde Dünya'nın derinliklerine batan deniz tabanındaki kaya bünyesindeki ölü planktonlardan aldığı karbondioksiti de beraberinde götürüyor. Open Subtitles حيث تتصادم الصفائح، الصخور عند قعر البحر التي تحوي كربون من البلانكتون الميت تُحمل عميقاً داخل الأرض.
    Nispeten sıcak olan suda bile ölümcül kış soğuğu deniz tabanındaki yaşamı tehdit ediyor. Open Subtitles حتّى وسط الدفء النسبي للماء، برودة الشتاء المميتة تُهدد الحياة عند قعر البحر
    Bizimle çalışan insanlar da bize yeni gözler verdiler, sadece varolanı, deniz tabanındaki -- yeni manzaraları gösteren gözler değil -- gezegendeki yaşama bakışımızı da değiştiren gözler. TED الأشخاص الذين إشتركوا معنا أعطونا نظرة جديدة ليس فقط في ما هو موجود -- المناظر الطبيعية الجديدة في قاع البحر -- لكن أيضاَ نعتقد حول الحياة في كوكب الأرض نفسه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more