| Alman denizaltıları başka amaçlar için kesinlikle kullanılmamalıydı. | Open Subtitles | الغواصات الألمانيه لا يجب أن يتم أستخدامها فـى أية أغراض أخـرى | 
| Bobby, yola çıkıyoruz. denizaltıları indirdiğimizi görmüyor musun? | Open Subtitles | يا صاح، إنّنا ذاهبون، ألا ترى أن هذه الغواصات قاب قوسين أو أدنى من الغوصِ؟ | 
| Ve hâlâ, donanma gemileri Akdeniz'de savaş başlığını tarasa bile aynı işi Rus denizaltıları da yapıyor. | Open Subtitles | و بينما تقوم السفن الامريكية بتمشيط البحر المتوسط بحثا عن القنبلة تقوم ايضا الغواصات الروسية بذلك | 
| "Kaç denizaltıları var? | Open Subtitles | وكم عدد الغواصات الألمانية المشتركة؟ ثمانية.. عشرة؟ | 
| Soğuk savaştan kalma eski denizaltıları olan gizli bir Rus donanma üssü olduğuna yemin edebilirim. | Open Subtitles | أكاد أقسم انه كان هناك قاعدة بحرية روسية سرية حيث أعادوا تجهيز غواصات الحرب الباردة | 
| Alman denizaltıları Atlantikte Müttefik gemilerini batırmaya devam ediyordu. | Open Subtitles | إستمرّت الغواصات الألمانيا فى إغراق سفن الحلفاء في الأطلنطي | 
| Hayır. Dalmaya gittim, sizin batıracağınız şu denizaltıları görmeye. | Open Subtitles | لا لقد غطست فى الماء لأرى الغواصات التى ستُغرقها | 
| Askeri kampları, gemileri donanmayı, denizaltıları bombalayıp bütün askerleri öldürdüler. | Open Subtitles | لقد فجروا قواعد حربية السفن، الأسطول البحري، الغواصات كل الجنود قتلوا | 
| 1950'lerin sonundan beri İngiliz, Amerikan ve Rus denizaltıları Arktik Okyanusu'nda devriye geziyor. | Open Subtitles | منذ أواخر خمسينيات القرن الماضي، الغواصات البريطانية والأمريكية والروسية مستمرةٌ في خفر المحيط الشمالي | 
| Siz burada demiryolunuzu inşa ederken, Amerikan denizaltıları sizin gemilerinizi imha ediyor. | Open Subtitles | بينما أنتم هنا تُشيّدون خط السكة الحديدية خاصتكم قامت الغواصات الأمريكية بتدمير أسطول سفن الشحن خاصتكم | 
| 90'lardan bu yana karteller narkotik denizaltıları kullanıyorlar. | Open Subtitles | لقد كان التحالف يستخدم الغواصات الصغيرة .منذ التسعينيات | 
| Amirale söyle o denizaltıları saat 8'e kadar yerlerinde istiyorum. | Open Subtitles | أخبر الأدميرال أنني أحتاج تلك .. الغواصات في الموقف الساعة الثامنه | 
| Bu sebeple, 1918 yılından denizaltıları deniz kuvvetlerine tekrar dahil ettiğimiz 1935 yılına kadar, denizaltı filosu fikrini hiçbir zaman aklımdan çıkarmadım. | Open Subtitles | وذلـك هـو السبـب فـى انـه طـوال تلك الفتره من عام 1918 حتى عام 1935 حين أتيح لنا تصنيع الغواصات .. مجدداً فى البحريه الألمانيه لم أنسى على الأطلاق تلك الفكره.. | 
| Sahile gidiyorlar. denizaltıları yok edecekler. | Open Subtitles | إنهم متجهون نحو الشاطئ سيدمرون الغواصات | 
| - Tanrım, haklısın. Alman denizaltıları sadece 20, 30 dakika uzaklıkta. | Open Subtitles | رباه، أنتي محقة هؤلاء الغواصات على بعد | 
| - Japon denizaltıları yok mu orada? | Open Subtitles | أليس هنالك الغواصات اليابانية؟ | 
| Rus yapımı denizaltıları, nükleer kodlar kulağa ne yaparsak yapalım bacaklarımız kopacakmış gibi geliyor. | Open Subtitles | الغواصات الروسية ... هجمات نووية يبدو وكأنه مع كل ما نقوم به سوف نصاب بالاذى | 
| Alman denizaltıları kendi karasularında savaş gemilerinden arta kalanları temizleyecekti. | Open Subtitles | الغواصات الألمانيه ستعمل من الأن .. فصاعداً فى نطاق المياه الساحليه مدمرةً كل ما يقع فى مدى... رمـايتها مـا عـدا سفن القتـال | 
| Rus denizaltıları etrafımızda dolaşıyor. | Open Subtitles | تعلمين ان لدينا غواصات روسية تحوم هنا | 
| Amerikalılar duyulamayacak denizaltıları icat etti. | Open Subtitles | الأمريكان اخترعوا غواصات لا يمكن سماعها | 
| Saldırı denizaltıları var. | Open Subtitles | انظروا، لديهم غواصات للهجوم | 
| Kısa radyo dalgalarını kullanan eskort gemileri, su üstünde bulunan U-Botların yerini tespit edebiliyor böylece U-Botlar tarafından görülmeden, onlar denizaltıları görüyordu. | Open Subtitles | ...بظهور رادار يعمل بالموجه القصيره أصبح بمقدور سفن الحراسه رصد الغواصات الألمانيه على سطح الماء و غالباً مـا كان يتم رصد الغواصه قبـل أن ينتبه لـذلك أفـراد طاقـمها |