| Tüm dünyada 17 fabrika var, ama burası merkez Depo. | Open Subtitles | سبعة عشر مصنعا في العالم لكن هذا هو المستودع المركزي |
| Hayatımdaki değer verdiğim her şey artık gitti Depo hariç. | Open Subtitles | كل ما أهمني في حياتي قد رحل الآن عدا المستودع |
| Rıhtımda bir Depo var. Hagen, Guatemala dışından paravan bir şirket yönetiyor. | Open Subtitles | هناك مستودع بالاسفل بجوار أحواض السفن هيجان يديره لحساب شركة شل بجواتيمالا |
| Depo sanayi bölgesinde olduğu için etrafta bir sürü benzer araç var. | Open Subtitles | بما أن المخزن في منطقة مصانع يوجد هنالك العديد من السيارات المتشابهة |
| GD'de bir Depo olduğunu bile bilmiyordum. Andy ne durumda? | Open Subtitles | لم أعرف حتى أن غلوبال لديها مخزن إذا، كيف أندي؟ |
| DRD'ler sirenin kaynak noktasını buldular. Kat 7, Depo bölümünün arkası. | Open Subtitles | الأليين حددوا مكان الصافره فى الطابق السابع فى عمق حجره التخزين |
| Eski Depo satışındaki postalarda buranın adresini bulduk ve iade etmek için bu eşyaların kime ait olduğunu bulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | وجدنا بعضا من البريد عليه هذا العنوان في وحدة تخزين قديمة ونحن نحاول ايجاد لمن تعود حتى نستطيع ارجاع اغراضهم. |
| Pekâlâ, ama seni uyarayım Depo'da geçmiş her zaman geçmişte kalmaz. | Open Subtitles | حسنا، كلمة تحذير في المستودع الماضي لا يبقى دائماً في الماضي |
| Peki neden Depo'ya gidip onları çıkarmanın bir yolunu bulmuyoruz? | Open Subtitles | لما لا نذهب إلى المستودع و نجد طريقة لإخراجهم ؟ |
| - Evet, Mills. Gelsene. Şu Depo yangınından beri durumunun farkındayım. | Open Subtitles | أجل ميلز , أدخل أعرف أنك كنت تعاني منذ حريق المستودع |
| Dekalb Sokağı'ndaki Depo partisine iki kişiyi gizli göreve göndereceğiz. | Open Subtitles | نحن بحاجه إلى اثنين متخفيين في شارع ديكالب وحفلة المستودع |
| Canım benim, Depo'dan birini öldürmek çok fazla özgüven ister. | Open Subtitles | أقول أنّكِ إلتزمتِ بحياة المستودع بثقة كبيرة بالنفس يا عزيزتي. |
| Gelecekte Depo objeler kontrol altında tutmak için mor sazhorozlarını kullanmıyor mu? | Open Subtitles | لم يعد المستودع في المستقبل يستعمل دجاج الماء الأرجواني لتحييد القطع الأثرية؟ |
| Depo gibi bir yerde kalıyor. Eğer oradaysa, bize yardım edebilir. | Open Subtitles | انه يقطن في مستودع بأحد الأحيا اذا وجدناه ربما يمكنه مساعدتنا |
| Elimizde bir Depo var ve biz eşanlı işleyen süperbilgisayar yapısına kafa yoruyoruz. | TED | هنا مستودع ونحن نفكر به أبنية معالجة موازية عملاقة. |
| Altıncı bölge memurları dün gece Depo dışında tutukladıkları bir kadını getirdi. | Open Subtitles | ضابط من القطاع السادس جلب إمرأة قبضوا عليها البارحة بالقرب من المخزن. |
| Sakıncası yoksa dün gece Depo odasında ne yaptığını söyler misin? | Open Subtitles | هل تمانع إخبارنا ماذا كنت تفعل في غرفة المخزن ليلة أمس؟ |
| Tamam, sana Depo için yardım edemem ama aracıları verebilirim. | Open Subtitles | حسناً، لا أستطيع مساعدتك في مخزن بل في تجار التجزئة |
| O Depo, bilgileri daha rahat kontrol edebilmek için bölümlere ayrılmıştır. | Open Subtitles | دائرة التخزين تنقسم الى عدة أقسام من أجل السيطرة على المعلومات |
| Gizli bir yeri olmalı, Depo odası gibi bir yer. | Open Subtitles | لا بد أنه امتلك مخبئاً، مساحة تخزين في مكان ما |
| Çarşamba günü seçim otoparkına giriş yaptığında Depo yarıya kadar doluymuş. | Open Subtitles | عندما تم إيداعها في موقف الحملة الأربعاء كان الخزان نصف كامل |
| Depo'nun ne kadar külfetli olduğunu kimse benden iyi bilemez. | Open Subtitles | لا أحد أدرى منّي كيف يمكن للمستودع أن يكون عائقاً. |
| Oyuncaklarını buraya koyabilirsin ya da annen belki Depo olarak kullanabilir. | Open Subtitles | يمكنكوضععرائسكهنا ، أو ، كما تعلمين ، يمكن لأمك إستخدامها للتخزين |
| Dostum, kontrol etmem gereken binlerde motel boş bina ve Depo var. | Open Subtitles | لقدتحققتمن ثلاثةدزيناتمنالنزل , و المباني الفارغة و المستودعات |
| Eğer bugün yükleyeceklerse, silah hala Depo rıhtımında olmalı. | Open Subtitles | إن قاموا بإفراغ الحمولة اليوم فهي ماتزال في مخازن الرصيف |
| "Depo" diye bağırmıyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | أعني إنها ليست لها علاقه بعملنا بالمستودع أليس كذلك؟ |
| Depo gibi bir yer buldum ve bizim mutlu hançercimizi oraya kilitledim. | Open Subtitles | وجدتُ مخزناً و احتجزتُ قرصاننا الطعّان السعيد فيها. |
| Başka isim yok, ancak buradan yönetiIiyorIar, otoban üzerinde bir Depo yanındaki evde barınıyorIar. | Open Subtitles | ليس لدي أسماء اخرى إنهم يديرون عملهم من هنا المجموعة موجودة في احد المخازن على الطريق الدائري |
| Yarım Depo benzinim var.Bu kadar.Chase? | Open Subtitles | عِنْدي نِصْف دبابة الغازِ، تلك هي، المطاردة؟ |