| Bazı şeylerin 4 7 dereceden daha sıcak olması gerekir. | Open Subtitles | ربما بعض الأشياء ينبغي أن يكون أكثر من 118 درجة. |
| Bazı şeylerin 4 7 dereceden daha sıcak olması gerekir. | Open Subtitles | ربما يجدر ببعض الأشياء ان تكون فوق درجة الـ 118 |
| İkinci dereceden cinayet, uyuşturucu bulundurmak. | Open Subtitles | بجريمَة قَتل مِن الدرجَة الثانية و حيازَة المُخدرات |
| Onun fizyolojisi insan kolunun özgürlüğünü yedinci dereceden yeniden oluşturuyor. | Open Subtitles | خصائصه الجسديّة تعيد خلق سبع درجات من حريّة الذراع البشري |
| Cruz bütün bunlar ikinci dereceden kanıt, biliyorsun. | Open Subtitles | الامر برمته ادلة ظرفية و انت تعرف ذلك لقد جلبنا اناس باقل بكثير من هذه الادلة |
| Yalancı şahitlik, iki yıldan az ve beş yıldan fazla olmayan cezayla sonuçlanan üçüncü dereceden bir suçtur. | Open Subtitles | الحنث بالقسم جناية من الفئة الثالثه عقوبتها السجن لفترة لا تقلّ عن سنتان ولمدة لا تتعدى خمسة |
| Rehberlerin eşek şakası yüzünden Billy'nin tüm vücudunda üçüncü dereceden yanıklar oluşmuş. | Open Subtitles | أصيب بيلي بحروق من الدرجه الثالثه في كل جسمه .بسبب مزحة المستشارين |
| Nicolette Moore, dört ayrı birinci dereceden haneye tecavüzden suçlu bulundunuz. | Open Subtitles | (نيكولت مور) ثَبت عليكِ الاتهام، بالسطو على وحدة سكنية واحدة .. |
| Kundakçılık zanlısı, Cecil L'lvely, vücudunun her yerinde bulunan, ...5. ve 6. dereceden yanıklar nedeniyle Boston Hastanesi'ne yatırıldı. | Open Subtitles | المشتبه به ارسون لايفلي تم ارساله الى مستشفى ميرسي بدرجة الخامسة و السادسة من الحروق في جميع أنحاء جسدة |
| Antonio Nappa, Mahkûmiyet Tarihi 4 Temmuz '98, ikinci dereceden cinayet. | Open Subtitles | أُدين في 4 يونيو عام 98 بتُهمَة القَتل من الدرجة الثانية |
| - Evet, bu derinlikte... - ...ısı 28 dereceden yukarı olamaz. | Open Subtitles | أجل، حسناً، في مثل هذا العمق، الحرارة لا تتجاوز 28 درجة. |
| Noktalı grafik 25 dereceden başlıyor giderek azalıyor, | TED | إذا تبدأ الحرارة ب25 درجة مائوية و تنزل لأسفل وتتراجع. |
| 35 dereceden 15 dereceye düştüğü görülüyor, bunun sağlayacağı fayda kesinlikle mükemmel. | TED | تهبط حرارته من 15 درجة مئوية من 35 درجة ويخرجون من التجربة معافين تماما. |
| Her dereceden ses bana dehşet veriyor. | Open Subtitles | و كما قلت, أى درجة من الأصوات أياً كانت فإنها تشعُرنى بالذعر |
| Birinci dereceden cinayet, adam kaçırma, ölümcül silahla saldırı. | Open Subtitles | بجَريمَة القَتل من الدرجَة الأولى الخَطف. الاعتداء بأداة خَطِرَة |
| Mahkûmiyet Tarihi 2 Nisan 1999, ikinci dereceden cinayet, yasadışı silah bulundurmak. | Open Subtitles | أُدينَ في 2 أبريل عام 1999 بجَريمَة القَتل من الدرجَة الثانية. حِيازَة سِلاح غير قانوني |
| Mahkûmiyet Tarihi, 3 Şubat 2000, birinci dereceden iki cinayet. | Open Subtitles | أُدينَ في 3 فبراير عام 2000 بجَريمَتي قَتل من الدرجَة الأولى |
| Aynı zamanda çokta soğuktur. üç dereceden daha az. | TED | كما انها شديدة البرودة هناك ..تبلغ أقل من ثلاث درجات فوق الصفر المطلق. |
| Onlar buz gibi soğuk havada dururken 100 metre aşağıda sıcaklığı bin dereceden fazla olan bir lav gölü bulunuyor. | Open Subtitles | يقفون في البرد القارص، بينما يدنوهم بمئة متر بحيرة حممٍ حيث درجات الحرارة تتجاوز ألف درجةٍ مئوية |
| Maalesef elimde yalnızca ikinci dereceden adli tıp delilleri ve içgüdülerim var. | Open Subtitles | لسوء الحظ، كل ما قد حصلت على أدلة الطب الشرعي ظرفية والشعور الغريزي. |
| Birinci dereceden nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlar... Geç oldu Mouzon. | Open Subtitles | لم أفهم، انها الفئة الأولى، الأسلحةوالصواريخ،وعلينا... |
| Alabileceğinizin en iyisi ikinci dereceden cinayet. | Open Subtitles | مُستحيل ان تُرسل لغرفه الغاز ، هنرى اقصى شئ ستحاكم به القتل من الدرجه الثانيه |
| Marc Hall, dört ayrı birinci dereceden haneye tecavüzden suçlu bulundunuz. | Open Subtitles | (مارك هال) ثَبت عليك الاتهام بسطو أربع وحدات سكنية. |
| Bu, 1 dereceden fazla bir fark, bu buzla suyun arasındaki fark. | TED | إنه فرق بدرجة واحدة، إنه الفرق بين الثلج والماء. |
| Jiggy Walker. Mahkûmiyet Tarihi 12 Temmuz '98, ikinci dereceden cinayet. | Open Subtitles | أُدينَ في 12 يوليو عام 98 بتُهمَة القَتل من الدرجة الثانية |
| Bütün makul varsayımları gözden geçirdiğimizi varsayarak ikinci dereceden kanıtlar, cinayet suçlaması için yeter. | Open Subtitles | لأن الأدلة الظرفية ،كافية لإدانته بالقتل بإفتراض إستبعادنا لكافة الفرضيات المنطقية |