| Ortalama iç sıcaklık 150 Fahrenheit dereceyi geçti ve yükseliyor. | Open Subtitles | معدل الحرارة الداخلية تعدى 150 درجة فهرنهايت وهي في تزايد |
| Dünya ile yaklaşık aynı boyutu ve sıcaklığı dört yüz dereceyi aşan yoğun atmosferiyle, sıvı su için çok sıcak. | Open Subtitles | بنفس حجم الأرض تقريبا و غلافه الجوي الكثيف يشهدُ درجات حرارة تتجاوز ال 400 درجة مئوية حار جداً على الماء. |
| Ay'daki sıcaklık değişimi 200 dereceyi bulabiliyor. | TED | تفاوت درجة الحرارة على قاعدة القمر قد يصل إلى 200 درجة. |
| Ayın bir tarafında sıcaklık 100 santigrat dereceyi bulabilir, öte yandan, diğer tarafında eksi 100 derece olabilir. | TED | قد تكون درجة الحرارة 100 درجة مئوية، على أحد جوانب القاعدة وفي الجانب الآخر، قد تكون 100 درجة تحت الصفر. |
| Klüpteki termometre 32 dereceyi gösteriyordu bugün. | Open Subtitles | ميزان الحرارة اليوم في النادي كان يشير إلى 90 درجة |
| Bu sıcaklığın şehrin Vadi olarak adlandırılan bölgesinde 40 dereceyi bulması beklenirken bu gecenin tahmini en düşük sıcaklığı 29 derece olarak belirlendi. | Open Subtitles | في الوادي 105 درجة الليلة ستكون درجة الحرارة 79 |
| Eğer benim çakmak yakıcım olsaydı, yanması gereken belli dereceyi bilirdim. | Open Subtitles | إذا هو كانت، أنا أعرف البوب المعينة خارج درجة حرارة. |
| lsı 80 dereceyi geçerse, gireceğimiz krizin yanında... | Open Subtitles | إذا تم تسخية لدرجة حرارة تصل إلى 180 درجة مئوية |
| lsı 80 dereceyi geçerse, gireceğimiz krizin yanında... | Open Subtitles | إذا تم تسخية لدرجة حرارة تصل إلى 180 درجة مئوية |
| Su sıcaklığı 40 dereceyi aşıyor. | Open Subtitles | ستصل درجة حرارة الماء إلى ما يفوق الـ 120 درجة |
| Hayatımızın sonsuza dek değiştiği gün, sıcaklık 37 dereceyi bulmuştu. | Open Subtitles | درجة الحرارة فاقت 98 درجة فى هذا اليوم حياتنا قد غيرت الى الأبد |
| 108 dereceyi vurmasın, yoksa Shane öksüz kalır. | Open Subtitles | طالما لم تصل لل 108 درجة وإلا أصبحت ابنة فرانك يتيمة |
| Öğleyin sıcaklık 30 dereceyi bulur. | Open Subtitles | ستصبح درجة الحرارة 85 درجة بحلول الظهيرة |
| İşaret fişeği mi? O yavruların alevi 2200 dereceyi bulur. | Open Subtitles | اشعال ضوئي يمكن لهذه أن تشتعل بزاوية قدرها 4 آلاف درجة |
| Şehir merkezinde sıcaklık 23 dereceyi geçmeyecek. | Open Subtitles | منطقة وسط المدينة لا تتعدى حاجز ال70 درجة مئوية |
| 10 milyon yıl sonra yavru yıldızın yanan hidrojenden oluşan çekirdeği 18 milyon dereceyi geçer ve inanılmaz bir şey gerçekleşir. | Open Subtitles | بعد عشر ملايين سنة اللب الهيدروجيني في النجم حديث التكون تتعدى حرارته الـ 18 مليون درجة مئوية |
| Yarın belki 40 dereceyi bulacak. | Open Subtitles | أي مايقارب 90 درجة فهرنهايت. غدا، قد تتخطى 100 درجة |
| Çünkü geceleyin sıcaklıklar çok düşecek ve rüzgarda sıcaklık eksi 30 dereceyi bulacak. | Open Subtitles | درجات الحراره ستهبط تدريجيا بوصول البرد والريح ستنخفظ الحرارة الى 30 درجة تحت الصفر |
| Magma verileri 10.000 dereceyi gösteriyor. | Open Subtitles | درجة الحرارة التناضحية للمزيج المنصهر تبلغ 10،000 درجة سيليكية |
| Bugün New York'ta , 80'lerin içindeyiz, ve yine 38 dereceyi göreceğiz. | Open Subtitles | اليوم في نيويورك نحن فعلاً في الثمانينات ودرجة الحرارة أصبحت 100 درجة مرة أخرى |
| Sizi uyarıyorum, hava 55 dereceyi geçsin bırakır giderim. | Open Subtitles | أحذركِ, أذا كان الجو أكثر دفئآ من 50 درجه, |