| Ebeveyn olarak öğrendiğim en zor derslerden birisi bazen sadece rahat olmak gerek. | Open Subtitles | أتعلم من أصعب الدروس التي تعلمتها كوالدة في بعض الأحيان عليك فقط الإسترخاء |
| Zaman yolculuğu sırasında öğrendiğim en büyük derslerden biri çoğu şeyin değişemeyeceğiydi. | Open Subtitles | أحد أهم الدروس في رحلة الزمن أن أمور كثيرة لا يمكن تغييرها |
| Güneş sisteminden edindiğimiz derslerden anlıyoruz ki bir gezegenin atmosferi, onun iklimi ve olası yaşam sahipliği konusunda çok önemlidir. | TED | ومن هذه الدروس داخل نظامنا الشمسي تعلمنا أن الغلاف الجوي لأي كوكب يلعب دورًا هامًا في تكون المناخ والحياة على الكوكب. |
| Sana sürpriz olur diyordum. Bütün derslerden A aldım. | Open Subtitles | فكرت أن أفاجئك لقد حصلت على علامة ممتاز في كل الصفوف |
| derslerden bahset biraz. | Open Subtitles | أخبرني عن صفوفكِ الدراسيّة. |
| Bu derslerden iyi notlar almanız, basketbol yeteneğinizle de birleşince, size üniversite kapılarını açar. | Open Subtitles | الحصول على درجات جيدة في تلك المواد ، بالإضافة إلي مهارات كرة السلة يمكنكم من أن تذهبوا إلى الكلية |
| İşte bu yolculuk boyunca birkaç şey öğrendim. Bugün sizlerle öğrendiğim bu derslerden bazılarını paylaşmak istiyorum. | TED | وخلال تلك الرحلة، تعلمت بضعة أمور، وهذا ما أوّد مشاركته معكم اليوم، بعض تلك الدروس. |
| Gördüğünüz gibi herşey tarihsel dokümanlardan alınan derslerden yapıldı. | Open Subtitles | فى الحقيقه ان كل ما تروهه من حولكم أ ُخذ من الدروس التى تم تجميعها من الوثائق التاريخيه |
| Önemli olan şu ki, Jake kadınlara en baştan daha iyi davranırsan bu derslerden hiçbirini öğrenmek zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | الموضوع هو,جاك لن يكون عليك تعلم اي من هذه الدروس اذا كنت تعامل النساء جيداً في المقام الاول |
| Genç bir adamın sadece derslerden yarar sağlaması gerekir. | Open Subtitles | فالرجل الصغير يريد فقط أن ينفع نفسه في الدروس |
| Ve bir de bu önemli derslerden ders almayı reddedenler vardır. | Open Subtitles | وم ثم هناك هؤلاء الذين يرفضون هذه الدروس المهمة |
| Bu, Tanrı'nın almanı istediği derslerden biri. | Open Subtitles | هذه أحدى الدروس التى يود الرب أن تتعلمها |
| Bir evlat olarak bana öğrettiğin derslerden biri buydu. | Open Subtitles | وهو طفل، والتي كانت واحدة من الدروس الأولى التي علمتني. |
| Ayrıca, özel derslerden de biraz gelirim var. | Open Subtitles | هناك إضافه إلى ما أكسبه من الدروس الخصوصيه |
| Bence çıkarılacak tarihi derslerden bir tanesi, en derin krizlerin bile fırsat yaratabileceği. | TED | وأنا أعتقد أن أحد الدروس التاريخية أنه حتي أشد الأزمات من الممكن أن تكوٌن أوقات من الفرص . |
| Kısacası, bugün sizinle okyanus maceralarımın bir kısmını paylaşmak, bana öğrettiklerinden biraz bahsetmek, ve bu derslerden bazılarının, şu an karşı karşıya bulunduğumuz çevre mücadelesine nasıl katkıda bulunabileceğini düşündüğümü aktarmak istiyorum. | TED | و لذلك أود أن أشارككم اليوم بعضاً من مغامراتى فى المحيط و أخبركم بالقليل مما تعلمته منها و كيف فى إعتقادى يمكننا أن نأخذ بعض من هذه الدروس و نقوم بتطبيقها فى هذه التحديات البيئية التى نواجهها الأن |
| Bu derslerden sıkıldım. Her gelişimde bir ders. | Open Subtitles | سئمت كل تلك الدروس كل مره آتي إلى هنا |
| Biliyorsun, bütün derslerden geride kaldım eğer birlikte çalışmak istersen... | Open Subtitles | ، حسناً ، أنا مقصّرة في بعض الصفوف .. لذا إن أردت ، يمكننا أن ندرس سوياً |
| Görünüşe göre Booth son birkaç aydır bazı derslerden kaytarmış. | Open Subtitles | أتعلم، يبدو أن المعلم كان يتخطى بعض الصفوف في الأشهر القليلة الماضية. |
| Ama sonra derslerden madalya almadığımızı hatırladım. | Open Subtitles | و لكن بعد ذلك تذكرت بأن الصفوف لا تعطي جوائز |
| Gel bakayım. derslerden bahset biraz. | Open Subtitles | أخبرني عن صفوفكِ الدراسيّة. |
| Bu derslerden iyi notlar almanız, basketbol yeteneğinizle de birleşince, size üniversite kapılarını açar. | Open Subtitles | الحصول على درجات جيدة في تلك المواد ، بالإضافة إلي مهارات كرة السلة يمكنكم من أن تذهبوا إلى الكلية |