| Kesinlikle bir Wilson burnu... Ama nasıl desem sanki biraz daha az...? | Open Subtitles | له أنف كأنف أبيه قطعاً, لكن بأقلّ, كيف لي أن أقولها ... |
| Üç saat düşünüyorum ne desem diye, sonra kapıyı açıp içeri giriyor. | Open Subtitles | ثلاث ساعات و أنا أفكر بجملة أقولها لها وحين دخَلت.. |
| - İntihara meyilliyim desem? - Acil servisi ara derim. | Open Subtitles | ماذا لو قلت أننى كنت انتحارى سأقول أطلب الخط الساخن |
| Artık bu işte yokum, benden bu kadar desem ne olur? | Open Subtitles | ماذا لو قلت أني أكتفيت من هذا؟ أنا أنسحب, ماذا سيحدث؟ |
| Gelmeye gücüm yetmiyor desem yalan. Gelmeyi göze alamıyorum desem, o da yalan. | Open Subtitles | إذا قلت إني لا أستطيع المجيء، فهذا سيء وإذا قلت إني لا أجرؤ فهذا أسوأ |
| Ne desem duymazlar artık. Karınca dövmesi yaptıracağım! | Open Subtitles | يمكنني أن أقول أي شيء الآن سأحصل على وشم |
| Eğer kan basıncı 200'lere fırladı ve dilini ısırdı desem tatmin edici bir cevap olur muydu? | Open Subtitles | لو قلتُ أنّ ضغط دمها قفز لأكثر من 200 وقامت هي بقضم لسانها أستكون هذه إجابة شافية؟ |
| Ne zaman bir şey desem, adam şöyle: | Open Subtitles | و كل كلمة أقولها أرى الرجل يقوم بـــ: |
| Orada durun işte. Gördüğüm kadarıyla Bay Blauner biraz nasıl desem kırık biriydi. | Open Subtitles | دعني أوقفك هنا، لطالما بدا لي أنّ السيّد (بلاونر) كان، كيف أقولها بشكل مهذّب |
| Nasıl desem? | Open Subtitles | كيف يمكننى أن أقولها ؟ |
| Ben Siyam'ı hiç bilmiyorum desem ne derdin? | Open Subtitles | ما رأيك لو قلت إنني لا أعرف شيئا عن سيام؟ |
| Homer, bu beni biraz korkutmadı desem yalan olur. | Open Subtitles | سأكون كاذبة لو قلت إنني لست خائقة من ذلك |
| Peki sana, senin arkadaşlığını istemiyorum desem? Seni, beni geri getirmen için kullandığımı söylesem? - Seni daha iyi hissettirir mi? | Open Subtitles | ماذا إذا قلت لك أننى لا أريد صداقتك ماذا لو قلت لك أننى كنت أستغلك لكى أعود إلى هنا |
| Burada 1.80'lik bir sarışın çalışıyor desem, ne dersiniz? | Open Subtitles | ما رأيكم إذا قلت أن هنالك فتاة طُولها 6 فيت تعمل هنا ؟ |
| Yoksa "Chandlercık sosu" mu desem? | Open Subtitles | أو هل يمكنني أن أقول التوت البررري؟ |
| Geceleri bu yüzden uyumuyorum desem yalan olmaz. Nedenini, kimin yaptığını... | Open Subtitles | سأكذب عليكِ لو قلتُ لكِ أنّ هذا لا يوقظني ليلاً ، مُتسائلاً لماذا ، من قتلها. |
| Artık rahatla desem de bir faydası olmayacak, değil mi? | Open Subtitles | إن أخبرتك بأن تنسى الأمر فلن يحدث هذا فارقاً، صحيح؟ |
| Yani bilemiyorum, iyi mi desem kötü mü desem? | Open Subtitles | إذا كان علينا أن نقول أنها جيدة أو سيئة أو شيئاً مماثلاً لهذا |
| Yeni bir bilgisayara ihtiyacım var desem? | Open Subtitles | ماذا لو قلت بأنني أحتاج الى جهاز كمبيوتر جديد؟ |
| Zenci birini istedi desem, susmanı sağlar mı? | Open Subtitles | أستصمتين إن قلت لكِ أنها تريد رجلاً أسود؟ |
| Sana eğer bu kasabaya asla ayak basmadım... desem, bana inanır mıydın? | Open Subtitles | لو إننى قلت لك إننى لم أخطو خطوة واحدة فى هذه المدينة .. هل سوف تصدقنى؟ |
| Neden, ne zaman bir şey desem arabayı durduruyorsun? | Open Subtitles | لماذا توقف السيارة فى كل مرة أقول فيها شيئاً ؟ |
| Peki, ya birinin zırhlı araç firmasında çalışan bir arkadaşı var desem. | Open Subtitles | ماذا تقول لو شخصاَ له صديق كان قد عمل في شركة السيارات المصفحة |
| - Evet. Aradığın kişi benim desem neler hissederdin? | Open Subtitles | كيف ستشعرين لو أخبرتكِ أني عضو الكونغرس؟ |
| Dinle, buna sonraya ertelemeliyim desem, bana kızar mısın? | Open Subtitles | إسمع، هل سيبدو فظيعاً تماماً إذا قلتُ لكَ أنني أحتاج وضع هذا على الموقد الخلفي؟ |