| Destiny'nin, yıldız sistemine girdiği andan itibaren, amacı buydu. | Open Subtitles | هذا ما أرادته ديستنى من لحظه دخولها النظام الشمسى | 
| Destiny'nin bütün sistemlerini kontrol etmenin anahtarını buldun. | Open Subtitles | أنت وجدت المفتاح للتحكم بكل أنظمه ديستنى | 
| Destiny'den önde giden birçok gemiden biri. | Open Subtitles | ديستنى تتبادل المعلومات مع سفينه الزرع واحدة من عده | 
| Rush'ın hala Destiny'de olduğuna ve.... ...günün birinde kendilerini kurtaracağına.... ...inanıyorlar. | Open Subtitles | واعتقدوا راش كان لا يزال على متن ديستني وسيأتي يوماً لإنقاذهم | 
| Eğer siyahi bir kadının gerçek ismi Destiny olsaydı, ona bunu sormazdınız. | Open Subtitles | أنت لن تسأل أمرأة سوداء أسمها ديستني إذا كان ذلك فعلاً أسمها | 
| Benim gerçekten etkilendiğim şeyler Destiny's House'da yaptıkların. | Open Subtitles | أنا مبهورة بما قمت به ببيت تحديد المصير | 
| Destiny bize ihtiyacımız olduğu kadar süre verecek gibi. | Open Subtitles | نعم اعتقد ان ديستنى سوف تعطينا ما نريدة من الوقت | 
| O gemi Destiny'den daha eski, kötü durumda olabilir, dikkatli olun, Teğmen. | Open Subtitles | هذه السفينه أقدم من ديستنى ويمكن أن تكون فى حاله سيئه تابع بحذر ايها الملازم | 
| Destiny'de olan bütün büyük olaylar, onları da ilgilendiriyor. | Open Subtitles | أى تطورات جديه على متن ديستنى تعنيهم أيضا | 
| Rush ve bilim ekibinin hemen Destiny'e dönmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد رش والفريق العلمى ان يعود إلى ديستنى الأن | 
| Yerleştirici gemi, Destiny'den enerji çekmeye başladı. | Open Subtitles | سفينه الزرع بدأت فى سحب الطاقه من ديستنى | 
| Yerleştirici gemi hâlâ Destiny'den güç çekiyor. | Open Subtitles | سفينه الزرع لا زالت تسحب الطاقه من ديستنى | 
| Destiny'nin, yıldız sistemine girdiği andan itibaren, amacı buydu. | Open Subtitles | هذا ما أرادته ديستنى من لحظه دخولها النظام الشمسى من لحظه دخولها النظام الشمسى | 
| Destiny'e neler olduğunu anlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول أن أعرف ماذا يحدث مع ديستنى | 
| Diğer Destiny kaybolmadan önce .kayıtlarına kimsenin bir göz atamaması büyük talihsizlik. | Open Subtitles | من سوء الحظ أن "ديستنى" الأخرى فقدت قبل أن يراجع أحد السجلات | 
| Destiny göğüslerini yüzüne doğru salladığında yüzündeki "çok masumca" ifadeyi görmek isterdim. | Open Subtitles | .. "أريد رؤية "النظرة البريئة تماماً عندما تهزّ "ديستني" نهديها أمام وجهك | 
| Destiny'nin rezervlerini yenilemesi gerekiyor. | Open Subtitles | ديستني بحاجة لتجديد احتياطياتها من الطاقة | 
| İkinci seferdir Destiny bizim yaklaşma teşebbüsümüzü iptal etmeye çalışıyor, | Open Subtitles | هذه هي المرة الثانية والتي تحاول فيها ديستني أن تلغي ما نفعله | 
| Ya Destiny kubbenin yıldızdan geçme durumunda bu stresi kaldıramayacağını bildiği için. bölmeyi kapattıysa ve geçersiz kılmamıza izin vermediyse? | Open Subtitles | ماذا لو أغلقت ديستني المقصورة ومنعتنا من تجاوز ذلك لأنها تعلم | 
| Bu yazı Destiny's House hakkında. | Open Subtitles | هذا المقال بشأن بيت تحديد المصير |