| Geçen yaz burada, Detroit'de bir tane yapıldı, ve gelecek yaz Henry Ford'da bir tane daha yapılacak. | TED | الذي تم عقده مؤخراً في ديترويت .. في الصيف الماضي وسوف يعقد الصيف القادم في هنري فورد |
| Detroit'de kazanan Speed Queen, $7,20 verdi... 4.60 ve 3.40 da ikinci ve üçüncü verdi. | Open Subtitles | في ديترويت الفائزة سبيد كوين ويكسبون 7,20 دولار اربعة دولار وثلاثة دولار ليدي سكوت كسبت 7 دولار و 4 دولار |
| İş, Detroit'de. İşin icabına bakabilir ve Grosse Pointe'ye lise toplantın için uğrayabilirsin. | Open Subtitles | إنه في ديترويت يمكنك الإهتمام بالعمل والتمتع بحفل لم الشمل |
| Şu ana dek Detroit'de 117, Philadelphia'da 41 ve burada da 17 tutuklama yapıldı. | Open Subtitles | تم إعتقال 120 شخص في "ديترويت" و41 في "فيلادلفيا" و17 شخص هُنا حتّى الآن. |
| Detroit'de büyüdü babası araba tamircisi, annesi ev hanımı. | Open Subtitles | نشأت في "ديترويت" والدها عامل، أمها ربة منزل |
| Robotlar geldikten sonra Detroit'de çalışan sanayi elemanı gibi hissediyorum. | Open Subtitles | الرجل، وأنا أشعر بأن autoworker في ديترويت بعد أن تعرضت الروبوتات. |
| Lex beni Detroit'de kurtarmaya çalıştı. Babasın ikimizi de Washington'da kurtardı. | Open Subtitles | أعني، حاول (ليكس) إنقاذي في (ديترويت)، وأنقذنا والده في (واشنطن) |
| Ama bir fark var, Detroit'de bulaşık makinemiz yoktu. | Open Subtitles | ما عدا في "ديترويت" لم تكن لدينا مغسلة. |
| Tek başına Detroit'de yüzde 5 indirim yüzde 2 sistem aralığında aynı kârı getirir. | Open Subtitles | زيادة المبيعات بنسبة 5% في (ديترويت) وحدها من شأنه أن يقدم لكم الربح نفسه بزيادة 2% في كامل المنظومة |
| Detroit'de büyük bir kapışma olmuş. | Open Subtitles | حدثت مواجهة هائلة في "ديترويت" |
| Aslında Detroit'de 3 gün boyunca maskeler, kostümler ve kaos ile kutlanan bir olay. | Open Subtitles | في (ديترويت) ,يحتفلون 3 أيام على مستوى المدينة انها ظاهرة ثقافية كاملة مع الأقنعة و الفوضى و الأزياء |
| Biri Detroit'de, dört yıl önce. | Open Subtitles | واحدة في " ديترويت " قبلَ اربعةِ اعوام |
| Detroit'de bunu nasıl yapıyorlar bilmiyorum, Sayın H. | Open Subtitles | مُقيّداً قليلاً - حسنٌ ، أنا لا أدري - كيف يقومون بتلك الأمور في (ديترويت" ، سيّد (هوديني" |
| Ben Detroit'de büyüdüm, oğlum. | Open Subtitles | المتأنق، لقد كبرت في ديترويت. |
| - Detroit'de neredeyse başarıyormuş. | Open Subtitles | -وتقريباً فعلها في "ديترويت " |
| Detroit'de karım ve iki çocuğum var. | Open Subtitles | لديّ زوجة وطفلان تركتمها في (ديترويت) |
| Hayır, yarın Detroit'de görüşeceğiz. | Open Subtitles | 55 أجل، كلا .. سآراكِ غداً في (ديترويت) |
| - Detroit'de yaşıyor. -Güzel. | Open Subtitles | -هو يعيش في (ديترويت ) |
| Sam Detroit'de ölmedi. | Open Subtitles | لم يمت (سام) في "ديترويت" |