| - "Hadi yemeğe gidelim" demiştin. - Golfe neden devam ediyorsun o zaman? | Open Subtitles | ـ لقد قلت لنذهب و نحصل عل الغداء ـ لم تستمر في الضغظ |
| Hayır, diğer yeşillik. Neden L.A. takımları üzerine oynamaya devam ediyorsun, Lightning? | Open Subtitles | لماذا تستمر بالمراهنة على فرق لوس أنجلوس ؟ |
| Söyledim sana, daha çabuk öldürmek için yaptım. Neden sormaya devam ediyorsun? | Open Subtitles | قلت انى فعلت ذلك لاقتله بسرعه لما تواصل التصرف بهذه الطريقة ؟ |
| Sense savaşa devam ediyorsun. Bana ne zaman güvenmeye başlayacaksın? | Open Subtitles | وأنت تواصل محاربتك لي متى ستتواجد الثقة بيننا؟ |
| Niye daha önce hiç ceset görmemiş gibi davranmaya devam ediyorsun ki? | Open Subtitles | لماذا تستمرين بالتمثيل؟ ذلك انك لم ترين مطلقاً جثة من قبل |
| Farklı olmasını istedim. Ama sen aynı şeyi yapmaya devam ediyorsun. | Open Subtitles | أردتها أن تبدو مختلفة، إلّا أنّك لا تنفك تُخفق. |
| Ne istediğini biliyorsan neden aramaya devam ediyorsun ki? | Open Subtitles | حسنا , عندما تعلم ما تريد , لماذا تستمري بالبحث ؟ |
| Yani ben hastayı ameliyat masamda öldürüyorum sen ekibini test etmeye devam ediyorsun ve Cuddy'nin hışmına ben maruz kalıyorum. | Open Subtitles | إذاً تريدون أن أقتل المريض على طاولتي كي تستمر في امتحان فريقك وأصبح في وجه المدفع أمام كادي |
| Madem olduğun şeyden bu kadar nefret ediyorsun, neden yaşamaya devam ediyorsun ki? | Open Subtitles | , إن كنت تكره ما أنت عليه كثيراً إذن لمَ تستمر في العيش ؟ |
| Görüyor musun, terim kullanmaya devam ediyorsun bu da ortamın tadını kaçırıyor. | Open Subtitles | تستمر بإستعمال كل تلك الشروط السريرية، وهو يُلطف المزاج. |
| Çünkü içinde bulunduğun dünyanın gerçeklerini inkâr etmeye devam ediyorsun. | Open Subtitles | لأنّك تستمر في نكران واقع العالم الذي تعيش بهِ. |
| Üzgünüm, ağzını açmaya devam ediyorsun ve salak şeyler de oradan çıkmaya. | Open Subtitles | أنا آسف , ولكنك تستمر في فتح فمك والأشياء الغبية تستمر في الخروج |
| Hayatına devam ediyorsun kendini arkadaşlarınla beraber hissediyorsun ve sonra, durdurmak için hiç gücün olmayan böyle bir şey ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | أنت تستمر في الحياة وتشعر بنفسك مع أصدقائك أنت، ثم يأتي شيء كهذا فجأة، ولا تملك أي سلطة لوقفهم، |
| Beni küçümsemeye devam ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تواصل التقليل من إحترامي سيدي العزيز |
| Canımı sıkmaya devam ediyorsun ama her olaya müdahil olamam. | Open Subtitles | سيد كوتار، أنت تواصل إزعاجي ولكني لا أستطيع التدخل في كل حالة |
| Bu daha az kilitli kalmayacaktır çünkü bunu yapmaya devam ediyorsun. | Open Subtitles | هذا لن يحرّرك، على الأقل لأنّك تواصل القيام بهذا |
| Neden ondan emir almaya devam ediyorsun, bilmiyorum. | Open Subtitles | لست أفهم لِم تستمرين في تلقي الأوامر منه. |
| Madem kazaydı neden hâlâ buna devam ediyorsun? | Open Subtitles | لو كانت بالصدفة، إذن لِمَ تستمرين فى فعلها؟ |
| Israrla anlamamaya devam ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستمرين بخلط المفاهيم في هذه النقطة من حياتي |
| O zaman neden kendini böyle zorlamaya devam ediyorsun? | Open Subtitles | إذًا لمَ لا تنفك تضغط على نفسك هكذا؟ |
| Ne istediğini biliyorsan neden aramaya devam ediyorsun ki? | Open Subtitles | حسنا , عندما تعلم ما تريد , لماذا تستمري بالبحث ؟ |
| Hayat iyiye gidiyor demek istediğim sonu her daim zor oluyor ama hayatına devam ediyorsun. | Open Subtitles | سيتحسن الوضع النهاية قاسية دائماً ...لكن بعدها تواصلين حياتك |
| Kafanı eğip devam ediyorsun. Yoksa çok zor olur. | Open Subtitles | تحنين رأسك وتواصلين المشي فيصبح الأمر أصعب |