| Bu küçük robotların en büyük dezavantajlarından biri boyutlarıdır. | TED | وأحد عيوب تلك الروبوتات الصغيرة هي حجمها. |
| Soylu olmanın dezavantajlarından biri de... arada sırada soylu gibi davranma zorunluluğudur. | Open Subtitles | أحد عيوب أن تكون من النبلاء أنك أحياناً تكون مُكرهاً على التصرف كواحد منهم |
| -Sandalyede olmanın dezavantajlarından biri, eskisi gibi görememek. | Open Subtitles | أحدى عيوب كونك على كرسي متحرك لا ترى الأمور كما كنت من قبل |
| Ama o, bir insan elçinin potansiyel dezavantajlarından noksan olarak lehte oy verenlere bir tarz getirebilir. | Open Subtitles | وقادر على توصيل اى نوع من انواع السياسة بدون عيوب الانسان العادية |
| Bilmiyorum, dostum, dezavantajlarından biri de-- | Open Subtitles | لا اعرف يا رجل لكنها احدى .. عيوب |
| Bunu yapmanın dezavantajlarından biri bunları yükselttiğiniz zaman diyelim ki aynı şeyi taşıyan birçok robota sahipsiniz, temel olarak etkili şekilde eylemsizliği arttırıyorsunuz, ve bir bedel ödüyorsunuz; çok çevik olmuyorlar. | TED | أحد عيوب عمل ذلك أنه عندما تقوم بعمل ذلك في أشياء أكبر -- لو كان لديك العديد من الروبوتات تحمل نفس الشيء ، هي أنك تزيد القصور الذاتي بشكلٍ كبير ، وبالتالي فإنك تدفع ثمن ذلك ، فهي لن تكون بتلك الخفة. |
| Tekrar görme yeteneği kazanmanın en büyük dezavantajlarından birisi. | Open Subtitles | وهي أحد عيوب البصر بالمناسبة |