| Şu anda o masada oturan üç üyeden birisiyim -- farklı olduğum için değil, fakat sesime önem verildiği için, diğer herkes gibi. | TED | وحاليّاً أنا واحدةٌ من الأعضاء الثلاث من الجمهور والذين لديهم مقعدٌ على طاولة النقاشات ليس لأنّني مختلفة، بل لأنّ صوتي يحتسب، مثل الجميع. |
| Sorun da bu zaten, Hank. O da diğer herkes gibi kahve içti. | Open Subtitles | هذا رأيك أنت لقد كانت تشرب القهوة مثل الجميع |
| Hiçbir şey ödemediler. Zaten finansal sıkıntı içindeydiler hazırda paraları yoktu, buradaki diğer herkes gibi. | Open Subtitles | لم يدفعوا شيئاً، لأنهم لم يكن معهم سيولة حالهم كحال الجميع هنا |
| Olanları bir erkek gibi kabullenip, sana da diğer herkes gibi davranacağı gün gelecektir. | Open Subtitles | كما تعرفين، تظنينه سيكون رجلا بما فيه الكفاية ليتقبل الأمر ويعاملك كالآخرين |
| Neden diğer herkes gibi Vincent Park'taki tecavüz olayına bakmıyoruz? | Open Subtitles | ؟ لماذا لم نذهب لحادثة غريفث بارك مثل الآخرين |
| İnşallah, kendi iyiliği için, diğer herkes gibi evini kapatmıştır. | Open Subtitles | أتمنى من أجله, أن يكون قد أغلق منزله مثل البقية |
| Şimdiyse Tarly'ler de diğer herkes gibi bana boyun eğiyor. | Open Subtitles | الآن عائلة تارليس يركعون على الركب مثل أي شخص آخر. |
| diğer herkes gibi o da güzel bir doğum günü partisi verip, arkadaşlarını çağırmak istiyor. | Open Subtitles | انها تريد ان تحظى بعيد ميلاد جميل مثل الجميع ,ولتدعوا أصدقائها |
| Ufacığız ama diğer herkes gibi uydularımız, cep telefonlarımız var. | Open Subtitles | نحن بلده صغيره , ولكن لدينا اقمار صناعيه وهواتف جواله , مثل الجميع |
| Öyleyse öyle gibi davranmayı kes ve diğer herkes gibi sen de oyuna dâhil ol. | Open Subtitles | إذن، كفّي عن التصرف من هذا المنطلق وشاركي في اللعب مثل الجميع |
| Ama sanırım diğer herkes gibi, sen de yapmamı istemiyorsun. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أنك مثل الجميع لاتريدينمساعدتني. |
| diğer herkes gibi bunu banyoda yapar mısın, lütfen? | Open Subtitles | صديقي, هل يمكنك ان تفعل هذا في الحمام مثل الجميع, من فضلك؟ |
| Ya geldiğiniz yere geri dönersiniz ya da diğer herkes gibi kaderin cilvesi oyununu oynarsınız. | Open Subtitles | .. إمـا أن تعودوا من حيثُ أتيتم ، أو أن تلعبوا لعبة سوء الحـظ مثل الجميع |
| diğer herkes gibi biraz bitki ve ay ışığına ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيكِ في تناول بعض الأعشاب و الجلوس للثرثرة كحال الجميع ؟ |
| Ders çalışıyorum, derslere giriyorum diğer herkes gibi hayatıma devam etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أذاكر، وأحضر المحاضرات، وأحاول المضي بحياتي كالآخرين. |
| diğer herkes gibi olmak istemiyorum. | Open Subtitles | انا لا اريد ان اكون مثل الآخرين |
| Eğer buz gölünün üzerinde yürümeyi düşünmüyorsan diğer herkes gibi evine dönmek zorundasın. | Open Subtitles | إلا إن كنتِ تخططين للذهاب على الأقدام فستصلين لمنزلك مثل البقية |
| Çünkü okuldaki diğer herkes gibi, o da ne olduğumu biliyordu. | Open Subtitles | لأنه , مثل أي شخص في المدرسة , علم من أكون. |
| Şunu söylerdim, diğer herkes gibi bir Amerikanım ve ben bir vatandaşım. | TED | سوف أقول أنني مواطن أمريكي تمامًا كأي شخص آخر. |
| Babam, Ford'da çalışırdı, ...tıpkı Detroit'in 30 millik yarıçapında yaşayan diğer herkes gibi. | Open Subtitles | (أبي عمل في شركة (فورد كغيره ممن كانوا يقطنون (قرب (ديترويت |
| Sadece diğer herkes gibi memnun olmadığımı söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أخبرك بأنني لست سعيدة بذلك. ككل الناس. |
| Git su iç ve biraz uyu sonra sabah kalk ve diğer herkes gibi bunu yine yapmaya çalış. | Open Subtitles | اشرب قليلاً من الماء و انعم ببعض النوم و استيقظ في الصباح و حاول مجددًا ككل شخص |
| Bir şey istiyorsan, diğer herkes gibi sen de ellerini kirleteceksin. | Open Subtitles | ان أردت الحصول على شيئ عليك ان توسخ يداك مثل بقيتنا |
| Tabii, sen de diğer herkes gibi kendi sıkıcı hayatın için başkasını suçla. | Open Subtitles | نعم، كن كبقية الناس في العالم تلوم شخصا آخر على مشاكلك المملة |