| Aslında sen değilsin. Diğer taraf sadece yönetimin bir şeyler başarmasını durdurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حسناً، لستِ السبب، وإنّما الجانب الآخر يُريدون منع الإدارة من تحقيق أيّ شيءٍ. |
| Aslında sen değilsin. Diğer taraf sadece yönetimin bir şeyler başarmasını durdurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حسناً، لستِ السبب، وإنّما الجانب الآخر يُريدون منع الإدارة من تحقيق أيّ شيءٍ. |
| Bir taraf pozitif, Diğer taraf ise... kuvvetlice negatif yük taşır. | Open Subtitles | بينما على الجانب الآخر لَهُ جذب سلبي قوي |
| Evet, ama Diğer taraf köprüden atlamak üzere olan bir uyuşturucu müptelası gibi. | Open Subtitles | أجل , و الجانب الأخر مثل مدمن المخدرات مستعد ليسقط شخص من الجسر |
| Aynı zamanda Diğer taraf kendilerine ait 6 darbeyi kullanacaklar. | Open Subtitles | في نفس الوقت ، الطرف الآخر سوف يستخدم ضرباته الست |
| Diğer taraf son bir kaç yıldır gayet iyi temsil ediliyor. | Open Subtitles | الجانب الآخر كان هو الأفضل في العامين الأخيرين |
| Diğer taraf hakiminonların bazılarını kovmayacağı konusunda umutsuzlar. | Open Subtitles | أن الجانب الآخر يائس لأن القاضي ربما لا يطرده |
| Diğer taraf, Diğer taraf, Diğer taraf... | Open Subtitles | الجانب الآخر , الجانب الآخر, الجانب الآخر .. |
| Diğer taraf ile bağlantı kurmamı sağlayan bir nesne var. - Ve? | Open Subtitles | استخدمت لوحة تخاطب من أجل التواصل مع الجانب الآخر |
| Eğer bir taraf yakalamazsa Diğer taraf yakalayacak. | Open Subtitles | , لو أن جانب منهم لم يقضي علينا سيقضي علينا الجانب الآخر |
| Diğer taraf keskin nişancı silahı oluyor. | Open Subtitles | لقد عمِلتُ بالجانب الآخر الجانب الآخر من بندقيّة قنّاص |
| Andrew. Eğer Diğer taraf için çalışıyorsan, seni öldürürüm. | Open Subtitles | أندرو، إن كنت تعمل لصالح الجانب الآخر سأقتُلُك. |
| Peki Diğer taraf bu konu hakkında ne yapacak? | Open Subtitles | إذن ما الذي سيفعله الجانب الآخر حيال ذلك؟ |
| Diğer taraf hadiseyi inkar etse de... tebrik ederim. | Open Subtitles | بالرغم أن الجانب الأخر ينكر الأحداث تهاني |
| Diğer taraf ise her şeyin farklı taraflarına bakar ve bir şeylerin yanlış olduğunu düşünür. | Open Subtitles | وستكون الأخري في المتابعة وعلي الجانب الأخر من ذلك تعتقدأنهتاكشئخطأ. |
| Söylemiştim, Eğer kefaret şansı bulursam, Diğer taraf için oynayacağımı söylemiştim. | Open Subtitles | قلت لك أنني إذا حظيت بفرصة سأنتقل للعمل مع الطرف الآخر |
| Harekete geçemeyecek kadar endişelilerdi çünkü Diğer taraf ne yapacak bilmiyorlardı. | Open Subtitles | خائفتان من التصرف لأنهما لم يكونا يعلما ما الذي سيقدم عليه الطرف الآخر |
| Diğer taraf efendim! | Open Subtitles | من الجهة الأخرى, سيدي! |
| Bu şey, diğer taraftan, ortada bu taraf ile Diğer taraf arasında bir geçiş aracı. | Open Subtitles | هذه الأشياء، العالم الآخر إنها منطقة الوسط منطقة الإنتقال بين هنا وهناك |
| Diğer taraf diye bir şey yok. Oyunda hapsoldunuz. Oyun bitti. | Open Subtitles | ليس هناك جانب آخر سوف تسجن في اللعبة |
| Diğer taraf. Kesinlikle. | Open Subtitles | من جهة أخرى - بالضبط - |
| Bu tek taraflı aşk Diğer taraf öğrenince kendi kendine öldü. | Open Subtitles | حب من طرف واحد.. ينتهي بشكل تلقائي عندما يعرف الطرف الأخر. |
| Galiba afişleri yanlış yere asıyorlar. Hayır, hayır, hayır orası değil. Diğer taraf. | Open Subtitles | اعتقد انهم يضعون اللوحات الاعلانية بالمكان الخطأ كلا , كلا , كلا ليس هنا الجانب الاخر |
| Diğer taraf nerede? | Open Subtitles | ذلك المكان الآخر أين هو ؟ |