| Sadece diş fırçamı ve havaalanından aldığım mayomu getirdim. | Open Subtitles | كل الذي حصلت عليه ، فرشاة أسناني و ثوب سباحة ابتعته من المطار |
| diş fırçamı bulamıyorum. Galiba arabanda düştü. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أجد فرشاة أسناني اظنني أسقطتها في سيارتك |
| Yani, bende kalmasına izin verdim. diş fırçamı kullanmasına izin verdim. | Open Subtitles | لقد تركته يبيت، تركته يستعمل فرشاة أسناني |
| Ben gidip diş fırçamı ve diğer eşyaları banyoya koyayım. | Open Subtitles | سوف اذهب و اضع فرشاة اسناني و باقي اشيائي في الحمام |
| Amcamla bir geziye çıktım ve bavuluma, yastığımı, diş fırçamı ve pembe filimi yerleştirdim. | Open Subtitles | لذا، لقد ذهبت في رحلة مع عمي في حقيبتي لقد حزمت مخدتي فرشاة أسنان |
| Daima kendi diş fırçamı getiririm. Sağol. | Open Subtitles | دائماً أحضر فرشاتي الخاصة شكراً |
| Evet, eğer diş fırçamı kullanırsan hemen şu pencereden atlarım. | Open Subtitles | نعم، إذا استعملت فرشاة أسناني سأقفز من تلك النافذة |
| Hayır. Sorun yok. Elektrikli diş fırçamı valizde bırakmışım. | Open Subtitles | لا، لا، لا، لا مشكلة تركت فقط فرشاة أسناني الإلكترونية بأمتعتي |
| Tamam, eşyalarım dolapta. diş fırçamı da banyoya koyacağım. | Open Subtitles | حسناً، ملابسي في الخزانة سأضع فرشاة أسناني |
| Yanıma bir tek diş fırçamı aldım. | Open Subtitles | كلّ ما أحضرته معي هو فرشاة أسناني. أتدري؟ |
| Ben diş fırçamı geri almak istiyorum. | Open Subtitles | و أنا مهتم أن تعيد لي فرشاة أسناني ريح بالك .. |
| Dün gece benim diş fırçamı mı aldın? | Open Subtitles | أنت، هل استخدمت فرشاة أسناني الليلة السابقة؟ |
| Sadece diş fırçamı almaya geldim. | Open Subtitles | لقد جئت لأخذ فرشاة أسناني وحسب. |
| Hayır! Ben de diş fırçamı kullanmasına müsaade etmiştim! | Open Subtitles | يا للهول، وأنا تركته يستخدم فرشاة أسناني! |
| Baba, diş fırçamı bulamıyorum. | Open Subtitles | أبي لا أستطيع إيجاد فرشاة أسناني |
| Alan, diş fırçamı unutmuşum. Seninkini kullanabilir miyim? | Open Subtitles | ،آلان"، نسيت فرشاة أسناني" أيمكنني استخدام خاصتك؟ |
| - Sanırım diş fırçamı kullanmış. | Open Subtitles | وأعتقد أنه استخدم فرشاة أسناني |
| - Sanırım diş fırçamı kullanmış. | Open Subtitles | وأعتقد أنه استخدم فرشاة أسناني |
| Bir keresinde benim diş fırçamı kullanmıştı. Ağzındaydı. | Open Subtitles | إحدى المرات, هي استخدمت فرشاة اسناني داخل فمها. |
| Sanırım gidip diş fırçamı alsam iyi olur, Carl. | Open Subtitles | اظن من الافضل ان آخذ فرشاة اسناني ، كارل |
| Dün diş fırçamı bir kalemle takas ettim. | Open Subtitles | بعت بلدي فرشاة أسنان لقلم رصاص أمس، |
| Sanırım elektrikli diş fırçamı şarj etmeyi unuttum. | Open Subtitles | أظنني نسيت شحن فرشاتي الكهربائية |
| diş fırçamı dairesine götürdüğümde neredeyse kalp krizi geçirecekti. | Open Subtitles | عندما جلبت فرشاة اسنان ووضعتها في شقته |