"dikiliyordu" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقف
        
    • واقفاً
        
    • واقفةٌ
        
    Arkamı döndüm, o orada dikiliyordu, Yüzünde suçlu bir ifadeyle duran erkek hostesi gördüm. Open Subtitles فكان المضيف يقف هناك، ونظرات الذنب تعلو محياه
    Gece yarısı uyandığımda adamın biri yatağın yanında dikiliyordu. Open Subtitles إستيقظتُ في منتصف الليل، وكان هناك رجل يقف فوق السرير.
    Orada öylece dikiliyordu, ...benim de başka bir seçeneğim yoktu. Selam. Open Subtitles كان يقف هناك أيضاً، لذا لم يكن بيدي أيّ خيار، كما تعلمون
    Ve ilk gün, bir saniyeliğine arkamı dönmüştüm ve kafamı çevirdiğimde Daniel orada penisini tutarak ve şarkı söyleyerek dikiliyordu. Open Subtitles وفي اليوم الأوّل، أشحتُ نظري لثانية وعندما نظرتُ إليه بعدها كان دانييل واقفاً يغنّي
    Ve beni vurduktan sonra, yanımda dikiliyordu, şarkı söylüyor, dans ediyordu. Open Subtitles ، وبعدما أطلق النار عليّ ، كان يقف فوقيّ . يهتف ويرقص
    Ama sonra, Peter yüzünde bir gülümseme ve içinde çalan davul sesleri ile yeniden kayanın üzerinde dikiliyordu. Open Subtitles وفي لحظة كان بيتر يقف على الصخرة مرة اخرى بأبتسامه تعلو وجهه وقرع طبول بداخله
    Buz gibi kesildim ve ölüm gözlerini bana dikmiş karşımda dikiliyordu. - Troy, kapa çeneni... Open Subtitles شعرت ببرد شديد جدًا والموت يقف هناك يبتسم في وجهي.
    Kendime geldiğimde, güvenlik görevlisi başımda dikiliyordu: "Bir dahakine taşıyabileceğin bir şey çal küçük serseri." TED وعندما وقفت كان حارس الأمن يقف فوقي وقال "في المرة القادمة ااسرقوا شيئاً يمكنكم حمله أيها الأوغاد الصغار. "
    John onu yıkarken nerede dikiliyordu? Open Subtitles أين كان جون يقف عندما كان يغسلها
    Adam orda kanlı canlı ayakta dikiliyordu. Open Subtitles هذا جنون يا رجل أعني الرجل كان يقف هنا
    Gretna Polisi silahlarını çekmiş, dikiliyordu! Open Subtitles يقف رجال شرطة غريتنا هناك ببنادقهم
    Adamın teki kapımda dikiliyordu. Öyle mi? Open Subtitles وكان هُنالك من يقف أمام الباب.
    Onu ilk gördüğümde iki ölü Nazi'nin üstünde dikiliyordu. Open Subtitles أول مرة رأيته كان يقف على نازِيين ميتين
    Hem arabası vardı, neden yolda dikiliyordu ki? Open Subtitles وصدمته سيارة، فلماذا كان يقف في الطريق؟
    Garip bir şekilde dikiliyordu. TED كان يقف هناك بطريقة مريبة.
    Babam yanımızda mı dikiliyordu? Open Subtitles هل كان أبي يقف معنا؟
    Diyelim ki katilimiz burada dikiliyordu. Open Subtitles دعونا نقول أنّ قاتلنا يقف... هنا
    Ağaçların ortasında dikiliyordu üzerinde prezervatiften başka bir şey yoktu. Open Subtitles لقد كان واقفاً في الغابه لا يرتدي شيئاً سوى واقياً أنتِ حمقاء
    Orada, bir çift hapishane terliğiyle öylece dikiliyordu. Open Subtitles كان واقفاً بزوج من صنادل السجن
    Ölmek üzereydi ve orada dikiliyordu. Open Subtitles و لقد جاءه الموت و هو واقفاً هناك
    Sonra onu buldum. Ormanın ay ışığıyla yıkanmış açık bir yerinde dikiliyordu. Open Subtitles ثمَّ رأيتها واقفةٌ في فسحةٍ و يغمرها ضوء القمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more