| Bir uçurumun kenarında, aşağıda neler yattığını bilmeden dikiliyoruz sanki. | Open Subtitles | كأننا نقف على حافة هاوية لا نعرف ماذا يوجد تحتها. |
| Normalde burada; benzin pompasının başında çaresiz hissederek dikiliyoruz. | TED | نحن هنا في الظروف الطبيعية نحن نقف على مضخة غاز ، ونحن نشعر بالعجز |
| Bugün biz, onların gördüğü dünyanın, kapısının eşiğinde dikiliyoruz. | Open Subtitles | اليوم، ما زلنا فقط نقف على عتبة العالم الذي شاهدوه. |
| Ve burada ona bakarak birilerinin bizi Bulması için dikiliyoruz. Hadi gidelim. | Open Subtitles | ونحن نقف نحدق فيه هنا بإنتظار شخص ليجدنا دعنا نذهب |
| Her gün sen ve ben bu koridorda dikiliyoruz ve kimse fark etmiyor. | Open Subtitles | كل يوم أنا و أنت نقف في الرواق و لا أحد يلاحظ |
| Ruby, burasının Cehennem olduğundan eminim. Cehennem'in kapısında dikiliyoruz. | Open Subtitles | روبي انا متأكد انه الجحيم نحن نقف في الطريق المؤدي للجحيم |
| Kırmızı ışıkların altında, bir camın içinde Hollanda Limanına bakar halde dikiliyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نقف أمام نافذة على ميناء هولندا ومركز علينا الضوء الأحمر |
| Pusuya yatmıyoruz. Sadece dikiliyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | نحن لا نترصّد, نحن نقف هنا وحسب, حسناً؟ |
| Herhangi bir yerde olabilir. Niye burada dikiliyoruz? | Open Subtitles | قد يكون في أيّ مكان لماذا نحن نقف هنا ؟ |
| Ama iki adım geride dikiliyoruz. | Open Subtitles | ولكن هنا نقف خطوتين إلى الوراء. |
| - Sınıfımın önünde dikiliyoruz. | Open Subtitles | -نحن نقف أمام الصف -نحن لا نتكلم؟ |
| Neden burada dikiliyoruz? | Open Subtitles | لماذا نقف هنا ؟ |
| Üstelik biz hala burada dikiliyoruz. | Open Subtitles | , ونحن ما نزال هنا , نقف |
| Neden hala burada dikiliyoruz? | Open Subtitles | لماذا مازلنا نقف هُنا ؟ |
| - Bu yüzden burada dikiliyoruz ya. | Open Subtitles | لهذا السبب، نحن نقف هنا |
| Matt, tanıştığımız herkes ölüyor. Biz neden hala burada dikiliyoruz? | Open Subtitles | (مات)، جميعُ من نلتقي به يموت، و نحن ما زلنا نقف هنا. |
| Neden burada dikiliyoruz? | Open Subtitles | لمَ نقف هُنا؟ |