| ve eğer bilginiz ve anlayışınız üzerinde zorlayıcı olursam özür dilerim. | TED | و أنا متأسف إذا أضفت بعض التوضيح , و أفهتمك البعض |
| Bu resim gerçekten bulanık, özür dilerim, bunu çektiğimde kötü bir soğukalgınlığı yaşıyordum. | TED | هذه الصورة غامضة بالفعل، أنا أعتذر، كان لدي نزلة برد حادة عندما التقطها. |
| Ben de seni aramak üzereydim. Oturma odası duvarın için özür dilerim. | Open Subtitles | كنت على وشك أن أتصل بك، أنا آسف على جدار غرفة الجلوس |
| Böyle daldığım için özür dilerim ama korkmanıza gerek yok. Ooh! | Open Subtitles | آسفة على إقتحامي المكان هكذا، لكن ليس هناك سبباً لأن تخاف. |
| Hemen sonrasında, çok uzun bir tartışma oldu, ve sonunda yönetici bana gelip dedi ki, ''Çok özer dilerim.Bizde şeker yok.'' | TED | وبعد هنية من التحدث المُمًعمع فيما بينهم قدم الي المدير وقال لي انا اعتذر بشدة .. لقد نفد السكر من عندنا |
| Garip bir şey. Hep ikiyi bulurum, ama başka renkte. Maça, özür dilerim. | TED | ذلك ممتع. دائما ما اجد رقم اثنان، لكن من اللون الخطأ. بستوني, اسف. |
| Oh ! Özür dilerim. Okla öldürülen ilk zenci olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أسف أنا لا أريد أن أكون أول زينجي يموت بقوس |
| Çok özür dilerim Profesör. Ben de başlamak için hazırlanıyordum. | Open Subtitles | أَنا آسفُ جداً، أستاذ , أنا كُنْتُ فقط أَستعدُّ للبَدْء. |
| Özür dilerim, öyle demek istemedim. Ne söylediğimi ben de bilmiyorum. | Open Subtitles | أَنا آسفُ أنا لَمْ أَعْنيِها أنا لا أَعْرفُ ما الذي أَقُولُه |
| Tatlım özür dilerim, berbat bir şakaydı ama artık nazik olacağım. | Open Subtitles | أنا متأسفة, لقد كانت خدعة سيئة. سأقوم بشيء لطيف من أجلكك. |
| Ne aileni biliyorum, ne de araziden çıkarıldığınızı. Çektiğiniz acılar için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم شىء عن عائلتك ولا عن طردهم أنا آسف على ألمهم |
| Noel, özür dilerim. Teşekkür ederim. Pazartesi günü işte görüşürüz. | Open Subtitles | نول، أنا آسفة، شكراً لك سأراك يوم الاثنين في العمل؟ |
| Bunu bu kadar geç fark ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا اسف ان اخذ منى كل هذا الوقت لادراك ذلك. |
| Çok özür dilerim Profesör. Ben de başlamak için hazırlanıyordum. | Open Subtitles | أَنا آسفُ جداً، أستاذ , أنا كُنْتُ فقط أَستعدُّ للبَدْء. |
| Seni getirttiğim için özür dilerim. Hâlâ hasta olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا آسفة لأني أجبرتك على الحضور على الرغم من مرضك |
| Özür dilerim, bak sadece seninle kadın kadına konuşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | آسفة , انني أحاول ان اكلمك فقط , امرأة لامرأة |
| Eğer kabalık ediyorsam özür dilerim, ama evsizsin, değil mi? | Open Subtitles | أنا آسفة إذا كنت وقحة لكنّك، لست مشرّداً، أليس كذلك؟ |
| Bir tanem, özür dilerim. Seninle öyle konuştuğum için çok pişmanım. | Open Subtitles | لويس حبيبتى انا اسف اعتقد اننى افقد صوابى لاتحدث اليك هكذا |
| Özür dilerim. Teşekkürler. Bu gerçekten çok nazik bir iyilikti. | Open Subtitles | أسف , شكراً لقد كانت حقاً خدمه غايه فى الأهميه |
| Anne, anneyle dalga geçtiğimiz için özür dilerim. Acaba biz... | Open Subtitles | انا اسفة لأننا تحدثنا عن نانا بهذا الشكل ولكن ايمكننا |
| Özür dilerim, Mr. Kreplich. Yine mi çok yavaş vurdum? | Open Subtitles | أسفة يا سيد كربليش هل طرقت على الباب بهدوء مجددا؟ |
| Buraya gelen sadece ben olduğum için çok özür dilerim. | Open Subtitles | انا اسفه لاننى الشخص الوحيد الذى استطاع الحضور الى هنا |
| "Sana karşı yanlış yaptım, özür dilerim" dersem mi için rahatlayacak? | Open Subtitles | سوف تَـدعِي الأمر فقط بعدما أعتذر لكِ؟ هل هذا ما بالأمر؟ |
| İzninizle efendim. Özür dilerim. Lütfen izin verin hemen ilgileneyim. | Open Subtitles | المعذرة سيدي أنا آسف جدا ارجوك دعني أهتمّ بهذا فورا |
| Hayır. Çok özür dilerim. Nişanlıyım dediğimde bana bir şey söylemedi. | Open Subtitles | لا، إنّي آسفة جداً، فحينما أخبرته أنّي مخطوبة لم يبُح بشيء. |
| - Tamam, özür dilerim seni üzdüğümü görebiliyorum ve bunu yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً، حسناً، أنا آسفة. آري إنني أزعجكِ، وأنا لا أريد فعلُ ذلك. |