| Kyoto'da John Dillinger'siniz. | Open Subtitles | جون ديلينجر في كبوتو كلهم جون سيئي السمعة |
| Dillinger'ı yakalamak bu kadar uzun sürmemişti.. | Open Subtitles | لم نستغرق كل هذا الوقت للقبض ديلينجر. |
| Artık her şeyi sadece Dillinger ve Ana Kumanda yönetecek. | Open Subtitles | الآن (ديلينجر) وبرنامج التحكم الرئيسي هم من يديرون كل شئ |
| Artık her şeyi sadece Dillinger ve Ana Kumanda yönetecek. | Open Subtitles | الآن (ديلينجر) وبرنامج التحكم الرئيسي هم من يديرون كل شئ |
| Siz FBI ajanlarının John Dillinger gibi kötü adamları vurduğunu veya yozlaşmış siyasileri tutukladığını düşünüyorsunuzdur. | TED | ربما ظننت أن عملاء مكتب التحقيقات الفدرالي يطلقون الرصاص على الأشرار مثل جون دلينجر والقبض على السياسيين الفاسدين |
| Eğer sen kanun adamıysan o zaman ben de sanırım John Dillinger'ım. | Open Subtitles | لو كنت رجل يمثل القانون فسأكون اللص "جون ديلينجر" |
| John Dillinger mı gözünden vurulmuştu? | Open Subtitles | هل "ديلينجر" هو من أُصيب بالرصاص بمقة عينه؟ |
| Ayrıca onlar Joan Dillinger'ı takip ediyorlar. | Open Subtitles | وهم يتبعون ارشادات جون ديلينجر |
| Capone'la Dillinger'ın peşindeyken öyle olabilir. | Open Subtitles | ربما عندما كنا نطارد كابون و ديلينجر |
| Dillinger Grup-7 deki herkesin sisteme girmesini birden yasakladı. | Open Subtitles | وفجأة قام (ديلينجر) بمنع تصاريح مجموعة المستخدمين رقم 7 في النظام |
| Biliyorsun Fynn, Dillinger onu kovduğundan beri sisteme gizlice girmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان (فيلن) يفكر بذلك منذ أن قام (ديلينجر) بفصله |
| Dillinger, Enkom'a tam 5 video oyunu sunar ve kendi keşifleri olduğunu söyler. | Open Subtitles | (ديلينجر) يقدم ل"إنكوم" خمس ألعاب على أنه هو بإختراعها |
| Dillinger Grup-7 deki herkesin erişimini kesti. | Open Subtitles | لقد قام (ديلينجر) بمنع تصاريح المستخدمين في مجموعة رقم 7 |
| Tron programını çalıştırdıktan sonra Dillinger'ın seni sistemde yakalamadan, sadece bir kaç dakikan olacak. | Open Subtitles | ما أن أقوم بتفعيل برنامج "ترون " الخاص بك سيكون لديك دقائق معدودة لتستخدمه قبل أن يكتشف (ديلينجر) الإختراق الأمني |
| Üst kattan uzak kaldığımız sürece Dillinger burada olduğumuzu asla bilemez. | Open Subtitles | طالما سنبقى بعيدون عن الطابق الأعلى لن يعرف (ديلينجر) أبداً بوجوددنا هنا |
| Dillinger Grup-7 deki herkesin sisteme girmesini birden yasakladı. | Open Subtitles | . وفجأة قام (ديلينجر) بمنع تصاريح مجموعة المستخدمين رقم 7 في النظام |
| Biliyorsun Fynn, Dillinger onu kovduğundan beri sisteme gizlice girmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان (فيلن) يفكر بذلك منذ أن قام (ديلينجر) بفصله |
| Dillinger, Enkom'a tam 5 video oyunu sunar ve kendi keşifleri olduğunu söyler. | Open Subtitles | الآن وبعد ثلاثة أشهر (ديلينجر) يقدم ل"إنكوم" خمس ألعاب |
| Doğru dostlarım bana John der.. ama siz Dillinger diyebilirsiniz | Open Subtitles | (أصدقائييدعونني(جون! لكن ابن لعينة مثلك من الأفضل (لهمناداتيبسيد(دلينجر! |
| Federal ajanlar Dillinger'ı sinema çıkışında tutuklamaya çalıştı. | Open Subtitles | العملاء الفيدراليون حاولوا القبض على (ديلينغر) حين مغادرته لصالة سينما. |
| Hudson ve Dillinger dışarı çıkmalısınız. | Open Subtitles | وكذلك "هدسن" و"ديلنجار" لا أنهما سقطوا بمكانٍ ما |
| Bu akşam, 1923'den beri sayısız olağandışı durumlarla gerçekleşen York cinayetlerinin merkezi Dillinger Quarry'den canlı yayın ile bağlanıyorum. | Open Subtitles | (الليلة أتحدث معكم على الهواء من منجم (ديلنجر حيث منذ مقتل (يورك) في 1923 قد حدثت مشاهدات غير طبيعية |
| Kendi marka isimlerimize bakacak olursak Billy the Kid, Jesse James, ve John Dillinger. | Open Subtitles | ثم لدينا النمط المنزلي مثل "بيلي ذا كيد"، "جيسي جيمس"، "جون ديلينجير". |