| Adalet Bakanlığı Genel Sekreteri Wilbur Dincon'a davanızı sunabilirim. | Open Subtitles | يمكنني ان ارافع في قضيتك مع مساعد المدعي العام ويلبر دينكن | 
| Ve soruşturma kurulunu atlatmanın tek yolu bakan yardımcısı Wilbur Dincon'a onun ilgi alanında olmadığını göstermek. | Open Subtitles | والسبيل الوحيد لإغلاق هيئة المحلفين هي بإقناع ويلبور دينكن مساعد النائب العام، أنها ليست في مصلحته | 
| - Belki de Bay Dincon'un işine geliyordur. | Open Subtitles | ربما انحياز بالنسبة للسيد دينكن | 
| - Doğru, Wilbur Dincon dikkatini veriyor. | Open Subtitles | نعم، ويلبور دينكن يعطينا أهتمامه | 
| Avukat hanım haklı Bay Dincon. | Open Subtitles | انها على حق يا سيد دينكن | 
| Wilbur Dincon. | Open Subtitles | ويلبور دينكن |