| Hayır, seni dinlemeyeceğini ancak başkasını dinleyebileceğini söylemek istedim. | Open Subtitles | كلاّ، لقد تبعتك لأخبرك بأنّه لن ينصت إليك ولكنّه قد ينصت لشخصٍ آخر |
| Kimsenin dinlemeyeceğini bilmek acıtıyor olmalı. | Open Subtitles | لا بدُ وأنا مؤلم أن لا أحد سوف ينصت |
| İkimiz de Pazuzu'nun benim gibi serserinin sözünü dinlemeyeceğini biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف أن (بزوزو) لن ينصت لوغدِ مثلي. |
| Deli orospu çocuğu. Beni dinlemeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | ابن سافلة مجنون علمتُ بأنّك لن تصغي لكلامي |
| Beni dinlemeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أدرك بأنك لن تصغي إليّ |
| - Hayır, seni dinlemeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | -لا ، اعلم انها لن تصغي اليك |