| Hangi radyoda? Radyo dinlerim ben. Seni duymuş olmam gerekir. | Open Subtitles | بأي محطة ,أنا أستمع للراديو لابد أنني سمعتك من قبل |
| O boktan herif hakkında bütün gün konuşsan dinlerim. Efendim? | Open Subtitles | و يمكن أن أستمع إليكى وأنتى تتكلم عنة طوال اليوم |
| Seni zevkle dinlerim, ve yardım ederim, eğer bilmemi istersen. | Open Subtitles | أحب أن أستمع إليكِ ، و سأساعدكِ إن سمحتِ لي |
| Gerçekten korktuğum bir şey olursa, daha fazla dinlerim diye düşündüm. | Open Subtitles | أدركت أنني سأستمع له أكثر إذا تخيلت شيئاً أخاف منه حقاً |
| Ben daima sadece içgüdülerimi dinlerim. Ve ne zaman dinlesem... | Open Subtitles | و أنا لم أصغي و في كل مرة أصغي فيها تحدث أشياء سيئة لي |
| Radyo dinlerken veya tombala çekerken ebesine atladığım Sirius 101 dinlerim. | Open Subtitles | وعندما أستمع للراديو أو عندما أحك خصيتاي أستمع لسيريوس هيتس 1اللعينة |
| Muhafazakâr radyo programlarını neredeyse her gün dinlerim ve farklı birkaç muhafazakâr politik kampanyada gönüllü çalıştım. | TED | أنا أستمع إلى الخطاب المحافظ على الراديو كل يوم تقريبا، ولقد تطوعت لبعض الحملات السياسية المختلفة للحزب المحافظ. |
| Konuşmak istersen, biliyorsun, dinlerim seni sonuna kadar. | TED | إذا أردت أن تتحدث عن الامر فانني كما تعلم سوف أستمع إليك |
| Uyku tutmadığı zamanlar genellikle onu dinlerim. | Open Subtitles | أستمع إليه دائما عندما أكون مستيقظا، منذ عدة سنوات |
| Bu söylediğin gerçekten çok kötü bir şey. İyi bir fikrin olduğunda seni dinlerim. Buna açığım. | Open Subtitles | ما تقولينه شئ فظيع ، عندما تكون لديك فكرة جيدة ، فإننى أستمع إليها ، إننى أستجيب |
| Programını sürekli dinlerim. Bence mükemmelsin. | Open Subtitles | أنا أستمع إلى برنامجك كل يوم أنا أعتقد أنك عبقري |
| 78s değil belki ama, benzer albümler dinlerim. | Open Subtitles | ربما ليس 78 لكني أستمع للتسجيلات العادية |
| Tabi dinlerim. | Open Subtitles | سأستمع لأيّ رجل الذي لا يخشى أن تتوسخ يديه. |
| Ne diyeceğim, tekrar duyarsanız beni çağırın, gelir dinlerim. | Open Subtitles | إذا سمعته ثانية تعالي احضريني سأستمع بنفسي |
| Ben ev yapımı salak testi dinlerim çünk senin kocan kesinlikle yalan söylüyor. | Open Subtitles | سأستمع الى جهازي المصنوع في البيت لأن زوجك بالتأكيد يكذب |
| Billy Mays bağırdığında, dinlerim. | Open Subtitles | عندما يصرخ بيلي مايز أصغي إليه |
| Ve siz insanlar bana gelir bana kümes hayvanlarıyla ilgili söyleyecek önemli şeyleriniz olduğunu söyleyecek olursanız, sizi dinlerim. | Open Subtitles | وإن أتيتم و قلتوا لي أن لديكم شيئاً مهماً لتقولوه عن الدواجن سأنصت لكم، شكراً جزيلاً |
| Kafandakileri düşünmeden söyle. Ben seni dinlerim. | Open Subtitles | قولي ما تشائين وحسب وأنا سأصغي |
| Ben herkesi dinlerim, benim bildiklerimse buradadır. | Open Subtitles | أنا لست مستمع جيد فقط لكني أحفظ كل شئ هنا |
| Telsiz dinlerim. | Open Subtitles | واستمع لراديو الشرطة |
| Detayları yarın dinlerim. | Open Subtitles | سأسمع كل شيء غداً |
| Ben olsam biraz Jay-Z dinlerim. | Open Subtitles | هو شكل من اشكال الفن الأمريكي الأصلي الوحيد، أقول الاستماع إلى قليلا جاي زي، يا صديقي. |
| Cuddy'nin sözünü her zaman dinlerim. | Open Subtitles | أنا أنصتُ إلى (كادي) طوال الوقت |
| Dinlememi istediğin şeyi, şu plağı bana ver tatlım eve gidince dinlerim. | Open Subtitles | أعطيني ما تريدين أن أستمع إليه عزيزتي التسجيلات, وسأستمع إليها حينما أعود إلى البيت أعدكِ |
| Bach, devamlı dinlerim. Sıkı gruptur. | Open Subtitles | باخ, انا استمع اليهم طوال الوقت انهم جيدون |