| Tekrar kullanımı tamamen bloklayarak yeni sanat çalışmalarını, yeni dinleyicileri, yeni dağıtım kanallarını, ve yeni para kaynaklarını kaybedersiniz. | TED | بحجب أي إعادة إستخدام ستفقد فرصة لظهور أشكال جديدة للفن الجمهور الجديد، قنوات التوزيع الجديدة وتدفق الربح الجديد. |
| Tabii, onunla ilgili bir show daha yapabiliriz. Sen dinleyicileri ciddiye alma, ben senin pisliğini temizleyeyim. | Open Subtitles | طبعًا، يُمكننا فعل عرضًا آخرًا عنه، إركل الجمهور على وجوههم، وسيعودون للمزيد. |
| Geçen Ekim'de, Bjork'un Echo'daki gösterisinde dinleyicileri coşturdum. | Open Subtitles | حصلت عليه بين الجمهور خلال الاستعراض السري لبيورك عند ايكو ، في اكتوبر الماضي |
| Ne yazık ki konuşmacılar, dinleyicileri onların doğru sandığı yanlış bilgilerle idare edebilir; aşıların otizme sebep olduğu, yanlış olduğu kanıtlanmış fakat hâlâ tartışılan iddialar gibi. | TED | للأسف الشديد، يستطيع المتحدثون أيضًا التأثير على الناس بمعلومات كاذبة ويعتقدُ الجمهور أنها حقيقية، مثل الادعاء الذي ثبت عدم صحته، لكن ما زال يُعتقد كثيرًا أن اللقاحات تسبب مرض التوحد. |
| dinleyicileri hayal kırıklığına uğratmaktan nefret ederim. | Open Subtitles | أنا أكره أن أخيب أمل الجمهور |