| Yani adamın DNA'sında garip bir kimyasal madde mi var? | Open Subtitles | إذا ماذا, هذا الشخص لديه مواد كيميائية غريبة في حمضه النووي الطفري |
| Köpeğin salyası kızın üzerinde kalmış ve laboratuvar köpeğin DNA'sında özel bir gen teşhis etti. | Open Subtitles | الكلب الذي ترك لعابه على الفتاة ووجد المختبر جيناً خاصاً في حمضه النووي |
| Bunun yerine, Fransız soyu onun DNA'sında sadece daha fazla bulunuyor. | TED | بدلًا عن ذلك، فإن الأسلاف الفرنسية موجودين بشكل أكبر في حمضها النووي. |
| Bunu engelleyemez, çünkü bu onun DNA'sında var. | Open Subtitles | لا يمكنها فعل شئ حيال هذا إنه في حمضها النووي |
| Bilirsiniz, büyükbabam yıllar önce ben küçükken vefat etti ama onun Mae'ye olan aşkı takip eden kuşakların DNA'sında yanlış telaffuz olarak yaşamaya devam ediyor. | TED | مات جدي منذ سنوات عديدة عندما كنت طفلا ولكن حبه لماي ويست لم يموت وظل في صورة تغيير تهجئة الأحرف وذلك في الحمض النووي لذريته |
| Yavrunun DNA'sında annenin imzası var mı? | TED | هل هناك علامة للأم في الحمض النووي لذريّتها؟ |
| Ancak bu davranış onun DNA'sında gizli. | Open Subtitles | ولكن ذلك السلوك مشفر في حمضه النووي |
| Teslim olmak DNA'sında yok. | Open Subtitles | لا يوجد في حمضه النووي الاستسلام |
| DNA'sında yazılıdır bu. | Open Subtitles | يوجد رمز مكتوب في حمضه النووي |
| DNA'sında yazılıdır bu. | Open Subtitles | يوجد رمز مكتوب في حمضه النووي |
| DNA'sında ne var öyle ve ben nereden bulabilirim? | Open Subtitles | ما الذي يوجد في حمضه النووي ؟ |
| - DNA'sında ufak ama önemli bir kısım değişmiş. | Open Subtitles | هناك تغير كبير في حمضه النووي |
| Bunun, DNA'sında olmadığının farkına varamadı. | Open Subtitles | لم تدرك أنه ليس لديها ذلك في حمضها النووي |
| Gracie'nin DNA'sında bir başlatıcı var. | Open Subtitles | غرايسي تملك بعض الموروثات الجينية في حمضها النووي |
| Kızımın DNA'sında aynı babamdak gibi rejenerasyon sağlayan bir şey olduğu için Connor Graff'in kızımı kaçırdığını mı? | Open Subtitles | بأن (كونر غراف) أختطف أبنتي لأنها تملك شيئاً معيناً في حمضها النووي تستطيع بها أن إعادة الموتى من قبورهم مثل والدي |
| Kızgınlık Maze'in doğasında, hamurunda, şeytani DNA'sında var. | Open Subtitles | الغضب هو إعدادات (ميز) الإفتراضية مخبز نوعا ما في حمضها النووي الشيطاني |
| Herkesin DNA'sında, üç milyar yıl önceki Dünya üzerinde mevcut yaşamla doğrudan bir bağlantı var. | Open Subtitles | في الحمض النووي لكل شخص هناك رابط مباشر يربطه بالحياة على الأرض قبل 3 مليارات عام |
| Bu kadim dörtle çarpımın, omurgalı hayvanların DNA'sında açıkça görünür olması gerçeği hakikaten de dikkate şayandır. | Open Subtitles | حقيقة أن هذا التضاعف الرباعي القديم يمكننا رؤيته بوضوح في الحمض النووي الخاص بالحيوانات الفقارية لهو أمر جدير بالاهتمام |
| Şaşırtıcı şekilde, insan DNA'sında da, hemen hemen aynı sayıda gen görebilirsiniz! | Open Subtitles | و المفاجاة أن في الحمض النووي للإنسان يمكنك رؤية نفس عدد الجينات تقريباً |