| Doğa Ana'yı yendiler ve volkan karşısında olağanüstü bir zafer kazandılar. | Open Subtitles | لقد قضوا على الطبيعة الأم وحققوا فوزاً لا يُصدق على البركان |
| Bilirsiniz, Doğa Ana'ya yeteri kadar zaman verirseniz, size böyle bir balık yaratır. | TED | تعلمون، إذا كنت تعطي الطبيعة الأم ما يكفي من الوقت، وهذا هو ما انها سوف تنتج. |
| Doğa Ana doğmayı bekleyen yaratıcı enerjidir. | TED | الطبيعة الأم لها طاقة مبدعة تنتظر الولادة |
| Sadece Doğa Ana patenti elinde bulunduruyor ve biz bu yüzden gerçekten rahat hissedemiyoruz. | TED | وقد صادف أن الطبيعة الأم تملك براءة الاختراع ، ونحن حقاً لا نشعر بالراحة لذلك. |
| Su nakledeceğimize, ve bu iş için insan gücü kullanacağımıza, Doğa Ana'yı kullanalım. Harika bir sistemi var. | TED | بدلاً عن شحن المياة، وإستخدام عملية معالجة بواسطة الأيدي لفعلها، لنستخدم الطبيعة الأم. إن لديها نظام رائع. |
| Burada, Doğa Ana'yı korumak için fazla silah gücü yok mu ? | Open Subtitles | هذا الكثير من القوة النارية فقط لحماية الطبيعة الأم |
| Zira Doğa Ana ile şaka olmaz. | Open Subtitles | لأنه ليس أمراً لطيفاً أن يعبث المرء مع الطبيعة الأم |
| Doğa Ana'nın işini yapmak kolay olamayacak. | Open Subtitles | ليس سهل دائماً القيام بعمل الطبيعة الأم. |
| Belki dünyayı bile ziyaret edip şu Doğa Ana konseptini de etkilemiş olabilirler. | Open Subtitles | ربما أيضا يكونون مروا بالأرض و ألهموا أهلها بمفهوم الطبيعة الأم |
| ...ama Doğa Ana ilkbahardan sonra daima, bir yaz vermiştir. | Open Subtitles | لكن الطبيعة الأم دائماً تمنحنا الصيف بعد الربيع |
| Bunları Doğa Ana pişirmedi. Patojen genetik olarak üretilmiş. | Open Subtitles | الطبيعة الأم لم توجد هذا الشيئ عامل المرض يبدو وراثياً |
| Doğa Ana çoktan yaptı Doğa Ana işlenmeiş maddeleri alıp hayat kurabiilir | Open Subtitles | حسنا، لقد فعلت الطبيعة الأم ذلك الطبيعة الأم يمكنها أخذ المواد الخام وتخلق منها الحياة |
| Doğa Ana'yı sikersen, o da gelir seni siker. | Open Subtitles | إذا ما عبث مع الطبيعة الأم فستجد طريقة لرد هذا العبث لك |
| Yani bütün bu yapı dev bir ses çatalı ve Doğa Ana da vurup duruyor. | Open Subtitles | وان هذا المبنى كلّه عبارة عن شوكة رنانة عملاقة و الطبيعة الأم تقوم برنينها |
| Bir zamanlar insan olabilir ama Doğa Ana ona bizden önce ulaşmış. | Open Subtitles | ربما كانت شخصاً فيما مضى لكن الطبيعة الأم وصلت إليها قبلنا |
| Doğa Ana'yı sikersen, o da gelir seni siker. | Open Subtitles | إذا ما عبث مع الطبيعة الأم فستجد طريقة لرد هذا العبث لك |
| Sen Doğa Ana'nın lanetli oyun alanının ön saflarında değilsin. | Open Subtitles | لست انتِ في مواجهة الطبيعة الأم تتقلبين في الحدائق. |
| Şimdilik Doğa Ana önceliği alıyor. | Open Subtitles | بالوقت الراهن، الطبيعة الأم تأخذ الأولويّة. |
| Tüm uyarlamalar gibi Doğa Ana'nın bizi geliştirme yolu bu işte. | Open Subtitles | مثل كل التكيفات الأخرى، طريقة الطبيعة الأم |
| Hayır, bu sadece Doğa Ana'nın zayıf olan bebeği dışarıda bırakma yolu. | Open Subtitles | كلاّ، إنّها الطبيعة الأم في اختيار الجنين الأضعف |