| Bir yusufçuk kanat çırptığında farkına varmazsınız ama, o doğadaki en harika uçan canlıdır. | TED | عندما يرفرف اليعسوب مارًا قربنا، ربما قد يفوتنا أن نلاحظ، لكنه أفضل طيّار في الطبيعة. |
| Bu bütün doğadaki en muazzam dövüş. | Open Subtitles | هذه أكثر المعارك مهابةً في الطبيعة بأسرها. |
| Protonları inanılmaz hızlarda çarpıştırarak doğadaki en küçük parçacıkların davranışları üzerinde çalışabiliyoruz. | Open Subtitles | بواسطة سحق البروتونات ببعضها في سرعة هائلة نستطيع دراسة السلوك لأكثر الجزيئات ضآلةً في الطبيعة |
| Bu da onu doğadaki en acımasız ve en hızlı yangınlardan biri yapıyor. | Open Subtitles | مما يجعلها واحدة من أشرس و أسرع الحرائق في الطبيعة. |
| doğadaki en sert yumruklardan birine sahiptir. | Open Subtitles | انه حيوان خطير . لديه واحدة من أشد اللكمات في الطبيعة. |
| Ne de olsa doğadaki en iyi hikayeler, hiç bitmeyecek olanlardır. | Open Subtitles | ففي النهاية أفضل القصص في الطبيعة هي تلك القصص التي لا تنتهي |
| İpek doğadaki en güçlü liflerden biridir ayrıca hâlâ esnek olması, onu inşaatta kullanılabilecek ve rüzgârda esneyebilecek mükemmel bir tutkal haline getirir. | Open Subtitles | الحرير أحد أقوى الألياف في الطبيعة لكنه مرنٌ أيضًا مما يجعله اللاصق الأفضل لمبنى يجب أن ينحني ويلتوي في الهواء |
| doğadaki en küçük şeyler, kuantum dünyasındaki parçacıklar, doğadaki en büyük şeylerle nasıl örtüşüyor? Gezegenler, yıldızlar ve galaksiler yer çekimiyle nasıl bir arada tutuluyor? | TED | كيف تتلائم أصغر الأشياء في الطبيعة، أصغر الجسيمات في عالم الكم، مع أكبر الأشياء في الطبيعة -- الكواكب والنجوم والمجرات تتماسك معاً عن طريق الجاذبية؟ |
| Sync gerçek bir olgu. Birazdan senkronizasyonun tüm doğadaki en yaygın eğilimlerden biri, hatta, belki de en yaygın eğilim olduğunu anlatacağım sizlere birazdan. | TED | إن ذالك حقيقي. و سأقوم اليوم بتفسير أن المزامنة هي ربما واحدة من، إن لم تكن الأكثر، ربما أكثر النزعات إنتشارا في الطبيعة. |
| Ama burada, Kenya'nın Bogoria gölündeki, bu devasa pembelikler belki de doğadaki en muhteşem kur yapma etkinliğinin habercisi. | Open Subtitles | لكن هنا على بحيرة "بوجوريا" الكينية، هذه المناطق الملساء الوردية الهائلة تؤشّر لبداية ربما أعظم المغازلات في الطبيعة. |
| Uzmanlar, siyah küf mantarını doğadaki en tehlikeli maddelerden birisi olarak kabul ediyorlar. | Open Subtitles | (يعتقد الخبراء أن (الستاكيبوترز ستكون واحدة من أخطر المواد في الطبيعة |