| doğduğu zaman, doktor onu görmememin en iyisi olacağını söyledi. | Open Subtitles | عندما ولد,قال الدكتور سيكون من الافضل ألاّ أراه |
| Olly doğduğu zaman şayet birisi bana, onu kaybedeceksin, onu senden alacaklar ve nedenini hiçbir zaman bilmeyeceksin ve onu bir daha hiç görmeyeceksin demiş olsaydı, yine de ona sahip olmak isterdim. | Open Subtitles | لو أن أحدهم أخبرني عندما ولد اولي أنك ستخسرينه ..وأنه سيؤخذ منك ولن تعرفي سبب ذلك |
| Aka doğduğu zaman üç gün üç gece kar fırtınası olmuştu. | Open Subtitles | عندما ولدت اكا كان لدينا عاصفة ثلجية لمدة ثلاثة أيام وليال |
| Bir arkadaşım vardı, kızı doğduğu zaman kızını evrimin gerektirdiğinden daha çok sevdiğini fark ettiği söylemişti. | TED | لدي صديقة قالت ذلك، عندما ولدت طفلتها، أدرَكت أنها تُحِبها أكثر مما يتطلب التطور. |
| Bu bebek doğduğu zaman hak ettiğim hayata sahip çıkmak için gideceğim. | Open Subtitles | عندما يولد ذلك الطفل سأعود للمطالبة بالحياة التي أستحقّها |
| Şunu unutma Awesomest doğduğu zaman ... | Open Subtitles | انسى الأمر حين ولد الأعظم |
| Gia doğduğu zaman, "bu benim" dedim. | Open Subtitles | وعندما ولدت جيا، قلت هذه فتاتى أنا |
| Oğlan doğduğu zaman onu buraya getireceğim. | Open Subtitles | وعندما يولد ساحضره هنا |
| Çünkü bu bebek doğduğu zaman o üniversiteye gidene kadar dışarı çıkamayacaksın. | Open Subtitles | لأنه بمجرد ولادت هذا الطفل, لن تذهب لأي مكان ثانيةً... حتى يدخل هذا الفتى الجامعة -أنا؟ |
| Ve Aralık 1970'de göründüğü üzere kızınız Colleen doğduğu zaman, yeniden birleştiniz. | Open Subtitles | و يبدو ذلك في ديسمبر من العام 1970 حين ولدت إبنتك "كولين" ، كُنتي قد عدتِي |
| bunu John doğduğu zaman yapmıştım. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك.. عندما ولد جون |
| John doğduğu zaman. | Open Subtitles | (عندما ولد (جون |
| doğduğu zaman çıkartmamanız kötü olmuş. | Open Subtitles | مؤسف جدا أنك لم تحصل على واحد عندما ولدت. |
| Sevgili kardeşlerim, Malala doğduğu zaman ilk anında inanın bana, ki dürüst olmak gerekirse yeni doğan çocuklardan hoşlanmam, O'nun gözlerinin içine baktığımda inanın bana çok ama çok gururlandım. | TED | أيها الإخوة والأخوات، عندما ولدت ملالا، وللمرة الأولى, صدقوني, أنا لا أحب المواليد الجدد، سأكون صادقًا معكم, ولكن عندما نظرت في عينيها صدقوني، حصلت على شرف كبير. |
| O doğduğu zaman, bizim küçük prensesimizdi. | Open Subtitles | عندما ولدت كانت اميرتنا الصغيرة |
| Ben denedim. Zoe doğduğu zaman masa başı işi aldım. | Open Subtitles | حاولت التأقلم مع وظيفة مكتبية (عندما ولدت (زوي |
| Bu bebek doğduğu zaman hak ettiğim hayata sahip çıkmak için gideceğim. | Open Subtitles | عندما يولد ذلك الطفل سأعود للمطالبة بالحياة التي أستحقّها |
| Bebek doğduğu zaman ilk önceliğin o olacak. | Open Subtitles | عندما يولد الطفل فهو أولويتك ، أتذكر؟ |
| Kardeşim Teddy doğduğu zaman bir iş bulmak için grubundan ayrılmış. | Open Subtitles | فـ حين ولد أخي "تيدي" ترك فرقته لـ يعمل |
| Porter'ın doğduğu zaman, çok küçüktü. | Open Subtitles | حين ولد (بورتر)، وكان ضئيلاً للغاية؟ |
| Gia doğduğu zaman, "bu benim" dedim. | Open Subtitles | وعندما ولدت جيا، قلت هذه فتاتى أنا |
| Oğlan doğduğu zaman onu buraya getireceğim. | Open Subtitles | وعندما يولد ساحضره الي هنا |
| Çünkü bu bebek doğduğu zaman o üniversiteye gidene kadar dışarı çıkamayacaksın. | Open Subtitles | لأنه بمجرد ولادت هذا الطفل, لن تذهب لأي مكان ثانيةً... حتى يدخل هذا الفتى الجامعة -أنا؟ |
| Oğlum doğduğu zaman, onun benim gibi bu işlerin içine girmesine izin veremezdim. | Open Subtitles | ذات مره حين ولدت ابني، أنا... أنا فقط لا يمكنني أن أدعه أن يولد... |