| doğru kararı verdin. İnsanların sana bir gün teşekkür edecek. | Open Subtitles | لقد إتّخذتَ القرار الصحيح سيشكركَ شعبكَ على ذلك يوماً ما |
| Senin bildiğin o hayat artık bitti. Tamam. Umarım doğru kararı verebilirsin Fitz. | Open Subtitles | الحياة كما تعرفها قد انتهت. أتمنى أن تتخذ القرار الصحيح فيتز، أتمنى هذا. |
| Bende kapsüle geri tırmandım ve çaresizce doğru kararı verdiğimi düşündüm. | TED | لذلك صعدت مرة أخرى للكبسولة و حاولت بإستماتة أن أتأكد أنني أتخذ القرار الصحيح. |
| Zor olmasına rağmen, ilk günden doğru kararı verdiğimi biliyordum. | TED | على الرغم انه كان صعبا في يومي الاول علمت اني اتخذت القرار الصائب |
| Bana yardım ettiniz destek oldunuz, doğru kararı verdiğimi söylediniz. | Open Subtitles | قدمتم لى المساعدة والدعم أخبرونى أننى اتخذت القرار الصائب. |
| doğru kararı verecek kadar adil birisin, ve söyleyeceğim hiç bir şeyin fikrini değiştiremeyeceği kadar kibirlisin. | Open Subtitles | أنت عادلٌ كفايةً لتقوم بالقرار الصحيح ومتعجرف كفاية كي لا يؤثر فيك كلامي |
| doğru kararı verdiklerini bilirsiniz ve olduğu gibi ileri sürersiniz. | Open Subtitles | أنت تعلم أن القيادة تتخذ القرار السليم وما عليك ألا التنفيذ |
| Bunlardan 120 tanesinin olduğu bir çukura yürüyüp, sonra da doğru kararı verdiğinizi umarsınız. | TED | تخوص في حفرة تحتوي على 120 منهم، وتأمل أنك اتخذت القرار الصحيح. |
| Çünkü hepimiz doğru kararı vermek isteriz. | TED | وذلك لأننا جميعاً نرغب في اتخاذ القرار الصحيح. |
| doğru kararı vereceğinize eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنك ستتخذ القرار الصحيح,سيدي |
| Sadece bilmeni istiyorum ki bence doğru kararı verdin. | Open Subtitles | أنا فقط أردتُ إعلامك أعتقد أنك اتخذت القرار الصحيح |
| Zor olduğunu biliyorum hayatım. Ama doğru kararı verdin. YıIanın başını küçükken ez ki... | Open Subtitles | أعرف أن ذلك صعباً.ولكنك اتخذتي القرار الصحيح من الأفضل أن تضعي حداً لذلك قبل |
| Ortaklarınıza gösterdiğiniz saygı böyleyse. doğru kararı verdiğimden emin olamam. | Open Subtitles | إذا كنت تعامل شركائك هكذا أتسائل إن كنت اتخذت القرار الصحيح |
| buraya yerleşmek için doğru kararı mı verdik diye? | Open Subtitles | لحظات مثل هذه هل إتخذنا القرار الصحيح بإستقرارنا هنا؟ |
| 5 dakika sonra gidiyorum. doğru kararı vereceğinizden eminim. | Open Subtitles | سأغادر خلال خمسة دقائق ، و أنا متأكدة أنكما ستتخذان القرار الصائب |
| Eminim o, doğru kararı verecektir. | Open Subtitles | هذا رهن بالسيّد زيلنر، بالتأكيد سيتّخذ القرار الصائب. |
| O sırada bildiklerime göre, doğru kararı verdim. | Open Subtitles | لقد أعطيته وقتاً إضافياً لقد اتخذت القرار الصائب |
| Ve şimdi doğru kararı vericem Kendimi iyi hissetmeliyim | Open Subtitles | على ان اقوم بالقرار الصحيح الذى لن اشعر بالسوء حوله |
| Kabul etmesen de, ikimiz de biliyoruz ki doğru kararı verdin. | Open Subtitles | حتى ان لم تكن راض عن تلك المهمة لكنى سعيد انك اخترت القرار السليم |
| Ama kalbimle inanıyorum, doğru kararı verdim. | Open Subtitles | لكن أعلم في قلبي , باأنني قمت بالقرار الصائب |
| doğru kararı vereceğim, çünkü bir kere verildi mi, geri alınamaz. | Open Subtitles | و سأتخذ القرار المناسب لإن هذا القرار لا يمكن الرجوع فيه |
| Şu anda bunu duymak istemiyor olabilirsin ama bence doğru kararı verdin. | Open Subtitles | بشأن أي عدم راحة قد يكون الآن، أعتقد أنك قمت بالخيار الصائب |
| Hayatım boyunca benden nefret edecekse doğru kararı vermişim demektir. | Open Subtitles | و إنْ كانتْ ستكرهني لبقية حياتها فقدْ إتخذتُ الخيار الصائب |
| Görünüşe bakılırsa Buckner'da oynamakla doğru kararı vermişsin. | Open Subtitles | يبدوا انك قمت بالخيار الصحيح للعب مع بانكير. |
| Yine de başkasının veremeyeceği doğru kararı verir. | Open Subtitles | يمكنه أن يتخذ خيارا لا يستطيع غيره أن يتخذه الخيار الصحيح |
| Arkadaşlarının önünde çirkin kıçına vurmama gerek kalmadan doğru kararı verdin. | Open Subtitles | قمت بالقرار السليم قبل أن أصرع مؤخرتك القذرة أمام أصدقائك |
| Bazen kahramanımız sonunda doğru kararı verir ama zamanlaması tamamen yanlıştır. | Open Subtitles | أحيانا الابطال وأخيرا يقومون بالإختيار الصحيح لكن في التوقيت الخاطيء |
| doğru kararı vermişim. | Open Subtitles | أنا جعل الحق في الاختيار. |