| A: "Şiddet, şiddeti doğurur. " B: "Her şey sona ermek zorundadır. " | Open Subtitles | العنف يولد العنف ب : كل الأشياء يجب أن تنتهى |
| Sefalet, umutsuzluk doğurur. | TED | الفقر يولد اليأس. نحن نعرف ذلك. |
| İntikam intikamı doğurur hep. | Open Subtitles | تذكّر.. الانتقام لا يولّد إلّا الانتقام |
| Çünkü bir kadın bir kez değil üç kez doğurur İlkinde birinin kızı olarak... ikincisi, birinin karısı olarak ... | Open Subtitles | الإمرأة لا تولد مرة واحدة ، لكن ثلاث مرات ، أولا تولد إبنتا |
| Sorunlar kaçınılmaz ve çözümler de sırası geldiğinde çözümlenecek yeni sorunlar doğurur. | TED | المشاكل لا مفر منها والحلول تخلق مشاكل جديدة والتي يجب حلها في المقابل. |
| Yaklaşık 40 yaşlarına kadar ortalamada altı senede bir yavru doğurur. | TED | حتى سن الأربعين تقريبًا، تلد كل 6 سنوات في المتوسط. |
| Kan kanı doğurur, köpeğin köpek doğurduğu gibi. | Open Subtitles | الدم ينجب دماً كما ينجب الكلب كلباً |
| - Misafirperverlik sadakati doğurur, değil mi? | Open Subtitles | -بصراحة أنا متفاجئ أنّك دعوتني . -الضيافة تولّد الولاء، أليس كذلك؟ |
| Evet ama bilirsin birkaç gün sonra bir panda üçüz doğurur ve senin hikâyen unutulur. | Open Subtitles | أسيقولون أنّني بطل؟ أجل، لكن أتدري، خلال بضعة أيام ستنجب الباندا توأم ثلاثيّ وسنتابع جميعاً حياتنا |
| "Gecenin yayılışı büyüdükçe, gazabı çaresizlik doğurur." | Open Subtitles | وغضبها سيتصاعد كما اليالي تزداد سطوعا |
| Umutsuzluk şiddet doğurur. | TED | اليأس يولد العنف. نحن نعرف ذلك. |
| Aldatma aldatmayı doğurur, aldatma da aldatmayı, Bay Webber. | Open Subtitles | المكر يولد مكر يولد مكر, سيد ويبر |
| Size vaaz vermeyeceğim ama, şiddet daha çok şiddet doğurur. | Open Subtitles | دعوني أشرح لكم هذا العنف يولد العنف |
| Sana söyledim, Adam, rekabet, yenilik doğurur. | Open Subtitles | قلت لك ، آدم ، يولد المنافسة والابتكار . |
| "Arzu ilkah olduğunda günah doğurur. "Ve günah tamamıyla büyüdüğünde... ölümü dünyaya getirir." | Open Subtitles | "عندما تصوّر الرغبـة، تولد الخطيئـة وعندما تكتمل الخطيئـة، يولد المـوت" |
| İntikam sadece intikamı doğurur. | Open Subtitles | الانتقام لا يولّد إلّا الانتقام |
| "İntikam sadece intikamı doğurur. " | Open Subtitles | "الانتقام لا يولّد إلّا الانتقام" |
| Nefret ancak daha fazla nefret doğurur. | Open Subtitles | الكراهية لا يمكنها أن تولد .سوى المزيد من الكراهية |
| Savaş, zorluktur. Zorluk da büyüklüğü doğurur. | Open Subtitles | الحرب عبارة عن صراع والصراعات تولد العضمة |
| Sözcükler, y alanı doğurur. Acıy a güv enilir. | Open Subtitles | الكلمات تخلق الأكاذيب يمكن ان تثق فى الألم |
| İhanet kan doğurur. | Open Subtitles | الخيانة تخلق الدم |
| Bunu yaptığınızda, inek bir gar doğurur. | TED | عندما تفعل ذلك، تلد البقرة العاديه جنين بقرة غار. |
| Kurt, kurdu doğurur. | Open Subtitles | الذئب لا ينجب الا ذئباً |
| Ancak bazen volkanların ateşi zehirli sulardan fışkıran yaşamı doğurur. | Open Subtitles | ،ولكن أحياناً في مملكة البراكين" "تولّد النار حياة من الماء المسمّم .. |
| Bir bakın. Sağlıklı bebekler doğurur! | Open Subtitles | أنظروا لها، إنها ستنجب الكثير من الأطفال |
| "Gecenin yayılışı büyüdükçe, gazabı çaresizlik doğurur." | Open Subtitles | "غضبها سيتصاعد كما اليالي تزداد سطوعا " |