"dokunmana" - Translation from Turkish to Arabic

• تلمس
• بلمس

Marshall'ın biraz önce saydığı her şeyi yaparsan bir mememe dokunmana izin vereceğim.
ان استطعت القيام بكل ذلك جميع الذي ذكره مارشال سأدعك تلمس ثديا واحدا

Odamdan uzak dur. Ellerin kokuyor. Eşyalarıma dokunmana katlanamam.
إبتعدي عن غرفتي رائحة أصابعِك، لا أتقبل أن تلمس أشيائي

Popoma dokunmana izin veriyorum ve sonra ülkenin yarısını uçup geliyorsun.
جعلتك تلمس مؤخرتي والآن أنت تعبر الولايه من أجلي

Yazılmamış bir veziri-yalamama kuralı mı var? Oyun sırasında hiç bir parçaya dokunmana bile izin yok.
أنتِ لم تسمحي لي حتى بلمس اي قطعة اثناء اللعبة

Hiçbir şeye dokunmana müsaade yok.
و لا يسمح لك بلمس أى شئ

Koryo Kral'ı olsan bile majestelerinin bedenine keyfine göre dokunmana müsaade etmeyiz.
ملك كوريو او لست ملك نحن لن ندعك تلمس جثة ملكية

Ona dokunmana izin vermeyeceği gibi kendini tatmin etmeni de engelleyecek.
...ليس فقط ستمنعك من لمسها ...ستقاطعك وأنت تلمس نفسك

Kişisel kısımlarına dokunmana izin veriyor mu?
هل تسمح لك بأن تلمس أجزائها الخاصة

Kutuya dokunmana izin veremem.
لا يمكنني ان ادعك تلمس الصندوق

Shepherd bir omurgaya dokunmana izin verdi diye bir yüzü kendi başına yeniden yaratmaya hazır hâle mi geldin?
(شيبرد) سمح لك أن تلمس العمود الفقري، والآن أنت مستعد لإعادة بناء وجه بنفسك؟

Yiyeceklere dokunmana nasıl izin veriyorlar senin?
كيف سمح لك بأن تلمس الطعام ؟

Bunlara dokunmana izin veririm.
سأسمح لك أن تلمس هذين

Homer, buna inanamıyorum. Elbisemin üzerinden dirseğime dokunmana izin vermeyi düşünüyordum.
(هومر) ، لا أصدق أنني كنت أفكر بالسماح لك بلمس مرفقي من فوق الملابس

Ölümcül silahlara dokunmana izin var.
هيا (ماغي) ، مسموح لك بلمس الأسلحة المميتة

Neden ayaklarına dokunmana kızmıyor?
لماذا سمح لك بلمس قدميه؟