| Bakın, yerini hiçbir şey dolduramaz. Geri de getiremezsiniz. | Open Subtitles | اسمعي، لا يمكن أن يحل شيء محله ولا تستطيعين أن تعيديه |
| Çok akıllı olsa da senin yerini dolduramaz. Düşüncesizce bir şey yapmasından korkuyorum. | Open Subtitles | وبالرغم من ذكائه فلا يمكنه أن يحل محلك وأخاف من تهوره |
| Ve çoğunlukla buna kendimiz neden oluyoruz. Ama takındığımız hiçbir maske bu boşluğu dolduramaz. | Open Subtitles | وهي غالباً من صنع أيدينا لكن لا يمكن للحفلات أن تملأ هذا الفراغ |
| Hiçbir anne çocukları için, bu kadar çok çeşit meyveyle buzdolabını dolduramaz. | Open Subtitles | . .. لا يمكن لأي أم أن تملأ ثلاجتها بمثل تلك التشكيلة من الفاكهة لأطفالها |
| Çenesiz bir insan azmanı olabilir ama asla benden geriye kalan boşluğu dolduramaz. | Open Subtitles | ربما يكون قمامة إنسانية بدون ذقن, ولكنه لن يملأ الفراغ, الذي تركته خلفي. |
| Kimse o boşluğu dolduramaz. | Open Subtitles | لا أحد أبدا سيملأ ذلك الفضاء. |
| Kimse Hailey'in yerini dolduramaz ama mateyi elimden geldiğince iyi yapmaya çalışacağım. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع أن يحل محل هايلي لكن ، لما له قيمة تلك الماته من صنعي |
| Bu haftanın zor geçeceğini biliyorum ama kimse onun yerini dolduramaz. | Open Subtitles | أنا أعلم إنه أسبوع صعب لكن لا شيئ ممكن أن يحل محلها |
| Hiç kimse babanın hayatındaki ve toplumdaki yerini dolduramaz ama birileri denemeli. | Open Subtitles | ...لا أحد يمكنه أن يحل محل والدكِ لا في حياتك الخاصة، أو في ...المجتمع عامة لكن على أحدهم أن يحاول |
| Onun yerini kimse dolduramaz. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه أن يحل محله |
| Ben yalnızca sizin yerinize geçeceğim, Doktor Franklin. Kimse sizin yerinizi dolduramaz. | Open Subtitles | لا اعتقد احد يا دكتور (فرانكلين) يمكنه ان يحل محلك |
| Kimi bulursak bulalım yerini dolduramaz. | Open Subtitles | أي من نجده فلن يحل محلك |
| Bir balık parçası bağırsaklarımdaki deliği dolduramaz. | Open Subtitles | قطعة سمك لن تملأ الفراغ الموجود في أحشائي |
| İyi denemeydi ama o mevzuat raporları kendi kendilerini dolduramaz. | Open Subtitles | محاولة جيدة، لكن هذه النماذج التنظيمية لن تملأ نفسها. |
| İyi denemeydi ama o mevzuat raporları kendi kendilerini dolduramaz. | Open Subtitles | محاولة جيدة، لكن هذه النماذج التنظيمية لن تملأ نفسها. |
| Kalbimdeki boşluğu bir köpek dolduramaz. | Open Subtitles | الكلب لايمكنه أن يملأ الفراغ بقلبي |
| bu içimdeki boşluğa dolduramaz. | Open Subtitles | هذا لن يملأ الفراغ الفارغ بداخلي |
| Hiçbir şey içindeki boşluğu dolduramaz. | Open Subtitles | لا شيء سيملأ فراغك |