| Muhtemelen kurşun ve cıva doludur. Denizdeki tüm zehirler gövdesindedir. | Open Subtitles | غالباً هى مليئة بالزئبق والرصاص . وكل السموم الموجودة بالبحر |
| Hayat sürprizlerle doludur ancak en büyük sürpriz bitmek zorunda olmamasıdır. | Open Subtitles | الحياة مليئة بالمفاجآت ولكن أعظم المفاجآت أن هذا لا ينتهي ابدا |
| Londra'da gece karşıya geçemeyiz. Vahşi köpeklerle doludur. Bizi canlı canlı yerler. | Open Subtitles | لا يمكننا عبور لندن في الظلام فهي مليئة بالكلاب المتوحشة وستأكلنا أحياء |
| Eğer o da bizim gibiyse telefonu köpeğinin fotoğraflarıyla doludur. | Open Subtitles | حسناً، إذا كان مثل معظمنا، سيكون هاتفه مليء بصور لكلبه. |
| kadından doğan insanın günleri sayılı ve sıkıntılar ile doludur. | Open Subtitles | لرجل ولد من إمرأة خلال عدة أيام و مليء بالمشاكل |
| Askeri tarih, küçük kuvvetlerin büyük güçleri yendiği hikâyelerle doludur. | Open Subtitles | التاريخ العسكرى ملئ بقصص عن قوات صغيرة تهزم قوات كبيرة. |
| Bahçeler bu değişim için olan büyülü irfanla doludur. | TED | الحدائق مليئة بالحكمة السحرية لهذا التحول. |
| Fakat bu bakış sık sık tereddütlerle doludur ve karşı tarafa göz atmaktan kendimizi alamayız. | TED | لكن في كثير من الأحيان، هذه النظرة مليئة بترددنا، ولا يسعنا إلا أن نشيح بنظرنا بعيدًا. |
| Granit gibi taşlar kristallerle doludur ama hiçbirinin tanınmış şekli yoktur. | TED | الصخور كالجرانيت مليئة بالبلورات، ولكن ليس لأي منها أشكالًا محددة. |
| Karpanya ormanlarla doludur. | Open Subtitles | كاربانيا مليئة بالغابات و الغابات مليئة بالغجر |
| "İnsan hayatı kısa ve acılarla doludur." | Open Subtitles | الرجل الذى ولد للسيدة هاث حياته قصيرة مليئة بالمآسى |
| Hayat zor seçimlerle doludur. | Open Subtitles | الحياة مليئة دائماً بإختياراتٍ صعبة, أليس كذلك؟ |
| Tüm kış boyu, avını yakalamayı bilenler için bu nehir yiyecekle doludur. | Open Subtitles | طوال فصل الشتاء، نهر مليء بالغذاء لأولئك الذين يعرفون كيفية القبض عليه. |
| Tamamen panik ve korku doludur... Ve çölde ağlayan ve feryat eden kadınlar duydum. | TED | فهو مليء بالهلع والخوف، وكنت سمعت النساء يبكين و ينتحبن في الصحراء. |
| Dünya tehlikelerle, hayatımıza engel olmaya veya başarımızı düşürmeye, başarı şansımızı düşürmeye çalışan şeylerle doludur. | TED | العالم مليء بالمخاطر اليوم، أشياء تحاول تقويض عيشنا تقليص نجاحنا، تقليص فرص نجاحنا. |
| Kaçıklarla, canavarlarla, her tip tahtası eksikle doludur orası bilirsiniz. | Open Subtitles | أنه ملئ بالمجانين والوحوش,خصوصاً ذلك الرجل المجنون كبير السن |
| Ayrıca benim kadar iyi biliyorsunuz ki tarih seksi topallarla doludur. | Open Subtitles | لانك تعلم كما اعلم انا ان التاريخ مليئ بالعرجان الجذابين |
| Kadın doğum bölümü mesela, genellikle ıstırap dolu çığlıklar atan hamilelerle doludur. | Open Subtitles | قسم الأمومة بالتحديد, مملوء بصرخات الألم من قِبَل أمّهات على وشك الولادة |
| Hayır, hayır bugün Cumartesi. Orası tamamen doludur. | Open Subtitles | لا لا لا انها ليلة السبت يا رجل المكان ممتلئ |
| Bizim ev, kupa ve ödüllerle doludur. | Open Subtitles | شقتنا مملوئة ب بالكؤوس والجوائز. |
| Deniz seviyesinden 2.700 metre yükseklikteki bu vadinin duvarları eski deniz canlılarının kalıntılarıyla doludur. | Open Subtitles | جدران هذا الوادي ، 2700 متر فوق مستوى سطح البحر تعج ببقايا مخلوقات بحرية سحيقة |
| Gerçek dünya, termodinamik dünya canlıdır çünkü kesinlikle değişimle doludur. | Open Subtitles | العالم الحقيقي، عالم الديناميكا الحرارية عالم حي، لإنه ملىء بالتغيرات. |
| Bekleme odası, iyi haberler bekleyen insanlarla doludur. | Open Subtitles | غرفة الإنتظار مليئةٌ بأشخاص ٍ ينتظرون الأخبار المفرحه |
| Size bir şey söyleyeyim, hayat sorumluluklarla doludur... | Open Subtitles | دعينى اخبرك بشئ ، الحياه مليئه بالمسؤليات |
| Ve sahne: gökyüzü onu oraya taşıyan helikopter filosuyla doludur. | TED | لذا فالمشهد: السماء ممتلئة بأسطول من الطائرات المروحية التي تحمله. |
| doludur. Tek yapman gereken tetiği çekmek. | Open Subtitles | انه محشو ليس عليك سوى ضغط الزناد |
| Vücudumuz lökositlerle doludur: Her bir mikrolitre kanda 4.000-11000 arası lökosit vardır. | TED | تعجّ أجسامنا بالكريّات البيضاء: فهناك ما يتراوح بين 4000 و 11000 كريّة في كل ميكرولتر من الدم. |
| İçleri duygu ve içgüdü doludur, ve hep ne düşündüğünü tahmin ederler. | Open Subtitles | هم مليئون بالمشاعرِ والغرائزِ و هم خارج حدسك دائماً |