| Onun dondurulmuş yoğurt makinesi ve trampolini var. | Open Subtitles | إنه يملك آلة تجميد اللبن ومنصة البهلوان |
| dondurulmuş yoğurt makinemiz ve trampolinimiz var. | Open Subtitles | لدينا آلة تجميد اللبن ومنصة البهلوان |
| Onun dondurulmuş yoğurt makinesi ve trampolini var. | Open Subtitles | إنه يملك آلة تجميد اللبن ومنصة البهلوان |
| Matty Sürekli konuştuklarını söyledi. Sana kaç tane dondurulmuş yoğurt aldığının önemi yok. | Open Subtitles | لا يهمني كم من الزبادي المجمد يشتري لك |
| Menümüze dondurulmuş yoğurt da ekleyeceğiz. | Open Subtitles | سنضيف الزبادي المجمد |
| Seninle dondurulmuş yoğurt yemeye gideriz diye düşündüm. | Open Subtitles | قررت أن نذهب أنا وأنت لتناول بعض الزبادي المجمّد |
| Daha önce dondurulmuş yoğurt kadar güzel bir şey tatmamıştım. | Open Subtitles | لمْ أتذوّق أيّ شيء كاللبن المجمّد هذا |
| dondurulmuş yoğurt makinemiz ve trampolinimiz var. | Open Subtitles | لدينا آلة تجميد اللبن ومنصة البهلوان |