| Burada bekle evlat. dostlarımızla senin işini ayarlayacağız. | Open Subtitles | انتظر هنا يا فتى سوف نرتب لك الأمر مع أصدقائنا هنا |
| Sevdiğimiz dostlarımızla birlikteyken bizi neşelendirirler. | Open Subtitles | عندما نكون مع أصدقائنا ترتفع حالتنا المعنوية و نضحك أكثر |
| Burada bekle evlat. dostlarımızla senin işini ayarlayacağız. | Open Subtitles | انتظر هنا يا فتى سوف نرتب لك الأمر مع أصدقائنا هنا |
| Bunun, buradaki siyah takım elbiseli dostlarımızla ne alakası var? | Open Subtitles | ما علاقة ذلك بأصدقائنا هنا ذوو البزات السوداء؟ |
| Araba kiralayıp, dostlarımızla düğün yapmamıza gerek var mı? | Open Subtitles | هل نحتاج الي زفاف بسيارة مستأجرة مع اصدقائنا جميعاً مدعوين؟ |
| Beni de ara ki ben de yeni Çinli dostlarımızla konuşabileyim. | Open Subtitles | أتصل بيّ لكي أتمكن من التحدث .مع أصدقائنا الصينيين الجدد |
| Sanırım NASA'daki dostlarımızla koordine işbirliği yapma vakti geldi. | Open Subtitles | اظن ان الوقت قد حان لنتنظم مع أصدقائنا بـ ناسا |
| Bu yüzden artık dostlarımızla birlikte seyahat edemeyiz. | Open Subtitles | لهذا لا يمكننا الاستمرار بالترحال مع أصدقائنا |
| Görünmez dostlarımızla birazcık diyalog kurmaya çabalıyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أحظى بمحادثة مع أصدقائنا المخفيين! |
| Özel dostlarımızla küçük bir veda buluşması. | Open Subtitles | كلقاء وداعي مع أصدقائنا الخاصين |
| Laboratuarımız... buradaki dostlarımızla anlaşma yaptığımızdan beri çalkalanıp duruyor. | Open Subtitles | إنهمك مختبرنا بتصنيعها... منذ أن اتفقنا مع أصدقائنا |
| Sorun yok, Sam, sadece Jaffa dostlarımızla aramızda küçük bir yanlış anlaşılma. | Open Subtitles | كله تمام , * سام * مجرد سوء تفاهم " مع بعض أصدقائنا من الـ " جافا |
| İrlandalı dostlarımızla konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ من أصدقائنا الإيرلنديين |
| - Bugün Pakistanlı dostlarımızla yine münakaşa ettim. | Open Subtitles | - كنت أجلس مقابل أصدقائنا الباكستانيين ثانية اليوم |
| Ve özel sektördeki dostlarımızla beraber... | Open Subtitles | والعمل مع أصدقائنا في القطاع الخاص لبدأ... |
| "dostlarımızla, düşmanlarımızla şu koca deniz ve yatağım. | Open Subtitles | و البحر العظيم مع أصدقائنا " " و أعدائنا ... و الفراش |
| AVC olarak Ulusal Güvenlik'teki dostlarımızla birlikte besin kaynağımızı kesen terörist saldırı üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن، رابطة مصاصي الدماء، نعمل بالتعاون مع أصدقائنا... من وكالة الأمن القومي... للعثور على الإرهابيين المسئولين عن قطع مورد غذائنا. |
| En yakın dostlarımızla çalışırken bile. | Open Subtitles | حتى مع أقرب أصدقائنا |
| Yeraltındaki dostlarımızla bir bağlantısı var mı diye merak ediyorum. | Open Subtitles | ممّا يجعلني أتساءل لو كان للأمر علاقة بأصدقائنا المُتوارين عن الأنظار. |
| Onları görünce oradaki dostlarımızla temasa geçtim. | Open Subtitles | ما إن رأينا ذلك، اتصلت بأصدقائنا داخل البلاد |
| Bugün burada dostlarımızla birlikte partideyiz Sons of Thunder. | Open Subtitles | نحن هنا لنلهو اللية بعص اصدقائنا زى سنذ اوف ثاندر |