"dostluğumuzu" - Translation from Turkish to Arabic

• صداقتنا
• بصداقتنا
• صداقه

Ona dostluğumuzu gösterelim, belki böylece bir düşmanımız eksilmiş olur.
دعونا نقدم لها صداقتنا على أمل أن ينقص أعداؤنا واحداً

Anlayışlı olduğun için sağ ol ve umarım bu dostluğumuzu etkilemez.
شكرًا لك على تفهّمك، وآمل حقًّا ألّا يؤثّر هذا على صداقتنا.

Ama eğer dostluğumuzu mahvederse ona cehenneme gitmesini söylerim.
لكن إذا تسببت بخراب صداقتنا فالتذهب للجحيم

dostluğumuzu bozacaksa cehenneme kadar yolu var.
ولكن ان كانت ستفسد صداقتنا فلتذهب إلى الجحيم

Buraya, yeniden doğan dostluğumuzu ve de bebeğini kutlamak için geldim.
أنا هنا للاحتفال بصداقتنا الجديدة و بطفلك

Beyler, dostluğumuzu o küçücük yemek salonunun... dışına taşımaktan bizi alıkoyan ne?
ما الذي يمنعنا أيها السادة من تحرير صداقتنا من الاعتماد على غرفة الطعام الصغيرة تلك؟

Sadece bir kere, dostluğumuzu bu duvarlar arasında tutarsak daha iyi anlaşacağımızı söylemiştim.
لقد قلت مرة أنه سيكون من الأفضل لنا إذا أبقينا صداقتنا بين هذه الجدران

Duygularım ne olursa olsun dostluğumuzu tehlikeye atacak hiçbir şey yapmam.
مهما كانت مشاعري ما كنت لأفعل شيئاً يهدد صداقتنا

Ateşler arasından yürürken gün geçtikçe dostluğumuzu aynı potada, daha kuvvetli bir bağla eritiyorduk.
ريثما كنا نواجه الصعاب، إزدادت صداقتنا قوةً كل يوم

O tatsız olay dostluğumuzu bozmaz umarım.
وأتمنى أن لا تتركي تلك الحداثة الصغير تخريب صداقتنا

Kutsal topraklardaki dostluğumuzu güçlendirmek arzusundayım.
أريد تدعيم صداقتنا الطويلة في أرض الكنيسة المقدّسة

Paranın, dostluğumuzu etkilemesini istemiyorum.
لا تتصرفي هكذا. لا أريد للمال أن يقف في طريق صداقتنا.

dostluğumuzu yeni tanıdığın bir kız için mi bozuyorsun?
انتِ تُفسدين صداقتنا بسبب فتاة ما أنتِ لا تعفينها جيداً ؟

dostluğumuzu ikiye bölünmüş bir ekrandan izliyormuş gibi hissediyorum.
أشعر وكأني كنت أشاهد صداقتنا على شاشة منقسمة

Buradayım çünkü kızgın olduğunu biliyorum ve eğer ihanete uğramış hissediyorsun, fakat seninle olan dostluğumuzu çöpe atmana izin vermeyeceğim.
إنيّ هنا بسببِ أنني أعرف بأنكَ غاضب وتشعرُ بالخيانة، لكنني لن أدعكَ تقطعُ صداقتنا.

Ortaklığımızı, dostluğumuzu mahvettiğin an hayatım sona ermişti.
إنتهت حياتي في اليوم الذي دمرت فيها شراكتنا، صداقتنا.

Her banyoya girişinde, dostluğumuzu düşün.
في كل مرة تكون في المسبح فكر في صداقتنا

dostluğumuzu riske atmamak hakkında söylediklerin...
ما قلته بشأن عدم الرغبة في المخاطرة بصداقتنا...

..dostluğumuzu güçlendirmesi umuduyla size başkanımızın iyi dileklerini getirdim.
آملين أن نصيغ صداقه لنغنى شعبينا.