| Nasıl bir işe bulaştın bilmiyorum dostum ama diğer takımın elinde büyük oyuncular var. | Open Subtitles | لا أدري ما ورطت نفسك فيه يا صديقي لكن فريقهم يلعب بمهاجمين كبار |
| Üzgünüm dostum ama bu benim için ikinci şans. | Open Subtitles | آسف يا صديقي لكن يبدو إنها فرصتي الثانية |
| Neden burada olduğunu biliyorum, dostum, ama zahmet etme. | Open Subtitles | أعرف سبب وجودك هنا يا صديقي لكن يمكنك أن توفر على نفسك العناء |
| Kime sinyal vermeye çalıştığını bilmiyorum dostum ama her şey sona erdi. | Open Subtitles | لا أعرف لمن ترسل الأشارات يا رجل ولكن توقف عن فعل ذلك |
| Bugün eğlenceliydi dostum ama yine de senin işe bulaşmam. | Open Subtitles | اليوم كان مرحاً يا رجل لكن ما زلت لست موافقاً |
| Çok güzel bir teklif dostum ama şuna ne dersin? | Open Subtitles | إنه اتفاق لطيف، يا صاح لكن ما رأيك بهذا الإقتراح؟ |
| Üzgünüm dostum ama yardım samimi olduğum bir kelime değildir. | Open Subtitles | أنا آسف يا صاح ولكن كلمة المساعده غير موجوده فى قاموسى |
| Güzel dostum..ama artık burda saçmalığa ihtiyacımız yok | Open Subtitles | هذا عظيم يا صديقي لكن أتعرف ماذا ؟ لا نحتاج لأحد يصفق بعد الآن |
| Çok isterim dostum ama şu anda derse yoğunlaşmalıyım. | Open Subtitles | أود ذلك يا صديقي لكن علي حقاً أن أركز في هذا في الوقت الحالي |
| Son 24 saattir pek çok şey gördüm dostum ama telefonun bu gördüklerimin arasında değildi. | Open Subtitles | رأيت أموراً كثيراً في الـ24 ساعة الماضية يا صديقي لكن هاتفك ليس من بينها |
| Kusura bakma dostum ama karımın kazağının içindeki parti özel bir davet ve fedaisi de benim. | Open Subtitles | حسنا أنا آسف يا صديقي لكن الحفلة داخل قميص زوجتي حدث خآص جدا و أنا فقط من يتأتى له ان يهزّهما |
| Nereye gittiğini sanıyorsun bilmiyorum dostum ama buraya giremezsin. | Open Subtitles | ،لا أعلم إلي أين أنت ذاهب يا صديقي لكن ليس لهنا |
| Hayâl kırıklığına uğrattığım için üzgünüm dostum ama görev çağırıyor. | Open Subtitles | آسف لتخييب ظنك يا صديقي لكن الواجب ينادي |
| Üzgünüm dostum ama bu etik olmaz. | Open Subtitles | آسف يا صديقي لكن هذا غير أخلاقي |
| Biliyorum, dostum, ama bu sefer farklı olduğunu sanmıyorum. Nasıl yani? | Open Subtitles | لا علمَ لديَّ يا رجل, ولكن الأمرَ كان مختلفاً هذه المره؟ |
| Severim seni dostum ama artık buralara gelme tamam mı? | Open Subtitles | أحبك يا رجل ولكن لا تأتى بالجوار هنا كثيراً ، إتفقنا ؟ |
| Severim seni dostum ama artık buralara gelme tamam mı? | Open Subtitles | أحبك يا رجل ولكن لا تأتى بالجوار هنا كثيراً ، إتفقنا ؟ |
| Beni anlamalısın. Gitmem gerek. Seni seviyorum dostum ama artık dayanamıyorum. | Open Subtitles | يجب أن تفهم؛ يجب أن أرحل؛ أحبك يا رجل لكن سئمت الوضع كلّه |
| Hey, eğlenceliydi dostum ama gitme vakti geldi. | Open Subtitles | لقد كان هذا ممتعاً يا رجل لكن حان وقت الرحيل |
| Kötü olabileceğini biliyorum dostum, ama seni kıramam. | Open Subtitles | عرفت أنك ستغضب يا صاح لكن لم أستطع مقاطعتك |
| Çok tatlı bir hikayeymiş dostum ama büyük rock şovu devam etmeli. | Open Subtitles | هذه قصة لطيفة يا صاح "لكن كما يقال, "يجب ان يستمر العرض |
| Onları yarın kontrol etmem gerek dostum ama gayet iyi olduklarına dair içimde güzel bir his var. | Open Subtitles | سأتحقق منها غداً يا صاح. ولكن لدي شعور بأنها ستكون جيدة. |
| Üzüldüm, dostum. Ama bir de şu açıdan bak. | Open Subtitles | أنا آسف يا صاح ولكن انظر للأمر من هذه الناحية |