| Saint-Sulpice'de dua etme fırsatını kaçıramazdım. | Open Subtitles | لايمكنني أن أضيع هذه الفرصة للصلاة داخل كنيسة سانت سولبيس |
| Ancak tekne sahibi Bay Zhao için bugün sadece kutlama değil aynı zamanda dua etme günü. | Open Subtitles | لصاحب قارب السيد زهاو يوما للصلاة بالإضافة إلى الإحتفال |
| Yeter bu kadar saçmalık. dua etme vakti. | Open Subtitles | كفّوا عن ذلك الهراء لقد حان الوقت للصلاة |
| Ortalığı temizler misin, ona dua etme faslın bitince? | Open Subtitles | هل تود تنظيف هذا عند الإنتهاء من الصلاة عليه؟ |
| Allah'a inanıyorsanız, şimdi dua etme zamanı. | Open Subtitles | - إذا كنت تؤمن بالله، فهذا وقت الصلاة الان |
| dua etme zamanı, Majesteleri. | Open Subtitles | حان وقت الصلاة يا صاحبة الجلالة |
| Hapsedilmem daha yürekten dua etme ve derin derin düşünme fırsatı verdi. | Open Subtitles | .... حبسي أعطاني الفرصة لـ للصلاة والتأمل بشكل عميق |
| Bu benim insanlar için... dua etme görevimdi. | Open Subtitles | إنها كانت مهمتي... للصلاة من أجل الناس. |
| dua etme sırası sendedir belki de. | Open Subtitles | ربما حان دورك للصلاة |
| "dua etme sırası sende"ymiş. | Open Subtitles | {\cH00DAEE}" أنه دورك للصلاة " |
| Bekle, yani siz o garip dua etme şeyini yaptığınızda... | Open Subtitles | عندما تقومون بتلك الصلاة الغريبه |
| Saint-Sulpice'de dua etme fırsatını kaçıramazdım. | Open Subtitles | لا أستطيع تفويت فرصة الصلاة بداخل (سانت سالوبيس) |
| "Koklear implant" kelimesini "vaftiz etme" "incil öğrenme" ve "dua etme" kelimeleriyle değiştir. | Open Subtitles | استبدل "زراعة القوقعة" بكلمة "تعميد"... "دراسة الإنجيل"... "الصلاة". |
| Evet dua etme zamanı. | Open Subtitles | ...حسنا حاون وقت الصلاة |