| Ducky'nin Velid'in ellerinden aldığı örnekteki eser madde patlamamış nitrometan parçacıklarıymış. | Open Subtitles | اثار الدليل التى مسحها داكى من ايدى وليد لقد كانت اجزاء غير متفجرة من النيتروميثان |
| Ducky, Westcott gibi bir sürü denizciyi evine geri gönderdim ve akıl sağlıklarının iyi olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | داكى لقد أرسلت للمنزل العديد من الجنود مثل ويسكوت وقد علمت أن عقولهم لم تكن صحيحه |
| Bu olayda hepimiz biraz dağıldık, Ducky bu yüzden ben de bu kokuşmuşu kendim gelip kontrol edeyim istedim. | Open Subtitles | جميعنا منهمكين على هذه داكى لذا أردت أن أتحقق من هذا المقرف شخصيا |
| - Ducky hemen peşlerinde. | Open Subtitles | دوكى خلفهم تماما يراقبهم بأستمرار جيد .جيد |
| Ducky, röntgen cihazı kullanmadan bulmak zor olmaz mı? | Open Subtitles | دوكي هل من الصعب اكتشاف ذلك من دون أشعة؟ |
| Kendi teşkilâtını her şeyin üzerinde tut, Ducky. | Open Subtitles | حمايه وكالتهم فوق كل اعتبار,داك |
| Ducky Onbaşı'nın göğsünden bozulmamış bir kurşun çıkardı. | Open Subtitles | دكي قام بسحب رصاصه سليمه من عظمه صدر العريف |
| Günaydın Ducky. | Open Subtitles | صباح الخير يا الحبيب. |
| McGee, Ducky onbaşıdan yeni doku örnekleri aldı. | Open Subtitles | ماكجى,داكى حصل على مسحات جديده من العريف البحرى |
| Bunun obsesif-kompulsif daireler çizerek yürüyüp fotoğraf çekme hastalığı olmadığını farz ediyorum, gerçi o Ducky'nin uzmanlık alanı. | Open Subtitles | أفترض هذا ليس نوع من الوسواس القهري،، مرض السير فى دوائر لالتقاط الصور على الرغم من ذلك هذا تخصص داكى أكثر منى |
| Ducky ve Jimmy bir yerde kenara çekmiştir, neresi olduğunu bulun. | Open Subtitles | داكى و جيمى توقفوا فى مكان ما اكتشفوا أين |
| Ama ayak izleri, Ducky ve Jimmy'ye adli tabip minibüsünün içindeyken bir başkasının daha katıldığını gösteriyor. | Open Subtitles | ولكن آثار الأقدام تشير أن شخص آخر انضم الى داكى و جيمى فى الشاحنه |
| Ducky ve Jimmy'nin burada olduklarını düşünebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أن من الأمن الافتراض أن داكى و جيمى كانا هنا |
| Ducky'nin Mantel'in kulağından çıkardığı bu küçük lastik parçasını biliyorsun. | Open Subtitles | اه,حسنا,هل تعرف هذا الشئ المطاطى الصغير الذى سحبه داكى من أذن مانتيل؟ |
| Seyahat askıya alındı, Ducky. Beklemek zorunda. | Open Subtitles | قم بوقف هذه الخطى,داكى سيتوجب أن تلغى هذا |
| Ducky'i telsizden arayıp, onu zımbalamasını söyle. | Open Subtitles | حدث دوكى على اللاسلكى اخبرة ان ينال من ذلك اللقيط ويحضرة لى |
| Ducky bunu söyleyince "çeneni kapa" demektir. | Open Subtitles | عندما دوكى يقول ذلك فأن ذلك يعنى ان تخرس |
| Küçük Ayak! Ducky! Küçük Ayak! | Open Subtitles | أيها القدم الصغيرة دوكى أيها القدم الصغيرة |
| Ducky ile fazla zaman geçiriyorsun. | Open Subtitles | إنك تقضين الكثير من الوقت في التحدث مع دوكي |
| Onu boşayamayız Ducky. | Open Subtitles | لا يمكننا الانفصال عنه يا دوكي |
| Ducky ve Abby bilgi verecek. | Open Subtitles | جلطة أخري يا داك |
| Ducky, Abby ve Jimmy'e merhaba demeyecek misin? | Open Subtitles | أجل , الا تريد أن تلقي التحيه على دكي و أبي و جيمي ؟ |
| - Merhaba Ducky. | Open Subtitles | - - أوه , مهلا , الحبيب |
| Ducky. | Open Subtitles | دَكي. |
| Ducky bunun bana faydası yok. | Open Subtitles | وهذا الجزء الوحيد الذي اتذكره يا داكي هذا لا يساعد في شـيء داكي : |
| Çocuk hakkında bulduğunuz her şeyi Ducky'e gönder. Profil çıkarsın. | Open Subtitles | أرسلوا كل ما تحصلون عليه من هذا الطفل لداكي من أجل ملف التعريف |