| Hayır. Susan düştü ve dudağını ısırdı. Kazaydı. | Open Subtitles | كلا ، سقطت وعضت شفتها كان حادثا |
| Yemek zamanı olduğunu anlaması için meme ucuyla dudağını gıdıkla. | Open Subtitles | أهلاً - جربي أن تداعبي شفتها بحلمتك - لتفهم أنه حان وقت الرضاعة |
| Yine dudağını patlatırım. Kendini daha iyi hissedersin. | Open Subtitles | أستطيع أن أشق شفتيك مجدداً، سوف تشعر بتحسن كبير |
| Kanal değiştirirken alt dudağını ısırman gibi. | Open Subtitles | تعضين على شفتيك السفلى عندما تمسكين الريموت لتغيري القنوات |
| 15 aylık bir oğlum var, kollarını birbirine bağlayıp alt dudağını uzatarak herşeye "hayır" dediği bir dönem geçiriyor. | Open Subtitles | حسنا ، لدي ابن عمره 15 شهرا يمكنه تحريك زراعيه مع بعضهما يمكنه ان يعصي من شفته السفلى |
| dudağını nasıl da çektiğini gördün mü? | Open Subtitles | كيف قـُبضت شفاه بهذهِ الطريقة؟ أوترى ذلك؟ |
| Üst dudağını bir sil! | Open Subtitles | امسح الشفة العليا انا اكبر الصورة من اجل لقطة قريبة |
| Annemin erkek arkadaşı ona taktı. Benny'nin dudağını patlattı. | Open Subtitles | صديق أمي فعل معه كل ما يستطيع لقد شق شفة بيني |
| Tankın içindeyken kriz geçirmiş olmalı... kriz sırasında dudağını ısırmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد انه تعرض لنوبة بينما كان في المستوعب. وعض شفتيه بينما كان متشنجا أنها بالتأكيد حالة جسدية. |
| Sonra da alt dudağını açmak için memeni kullan. | Open Subtitles | ثم استخدمي صدرك لتخفضي شفتها السفلى |
| Ne zaman üzerine gitsem dudağını ısırdı. | Open Subtitles | كانت تقضمّ شفتها كل مرة أستفزها |
| Merhaba. Dişi alt dudağını delmiş. | Open Subtitles | اهلا ، سنها السفلي دخل في شفتها |
| dudağını kulağıma götürmenin faydası olur mu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظن أن تواجد شفتيك بالقرب من أذني سيساعدنا في هذا الموقف؟ |
| Tarama sonuçları üzerinde çalışırken dudağını ısırmanı seviyorum. | Open Subtitles | أحب عندما تعضي على شفتيك قليلًا هذا يُلاحظ بالكاد، عندما تفحصين صور الأشعة وأراه مثير حقًا |
| Hayır, orada durup dudağını büzdün, sonra da iyice sokuldun. | Open Subtitles | لا انت وقفت هناك وثنيت شفتيك وبعدها اقتربت |
| Ayrıca babasını hastanede gördüğünde hıçkıra hıçkıra ağlamak istediğini ama dudağını ısırıp kendine hâkim olmaya çalıştığını gördüm. | Open Subtitles | أعلم أنّه حين رأى والده في المستشفى أراد وبشدّة أن يبكي لكنّه عضّ على شفته |
| Daisy, şunu sormak istiyorum, Lonnie alt dudağını geri alabilir mi? | Open Subtitles | الآن يا (ديزي) يفترض أن أسألكِ هل يمكن لـ(لوني) أن يستعيد شفته السفلية ؟ |
| Ya da en azından dudağını patlatmışımdır. | Open Subtitles | أو على الأقلّ أورمتُ له شفته |
| Başka birinin dudağını öptüm. | Open Subtitles | . لقد قبلت شفاه أحد آخر |
| Küçük bir kuş, geçen gün onun Vinny ile bağlarını tamamen kopardığını adamlarından birini öldürüp diğerinin de konuşmasın diye dudağını diktiğini söyledi. | Open Subtitles | أّنه قطع علاقته مع (فيني)في ذلك اليوم قتل واحد من الرجال في العملية و قطع شفاه رجل آخر |
| dudağını gördünüzmü? Bu bir iğrenmeydi. | Open Subtitles | هل ترى الشفة ، هذه علامة اشمئزاز |
| - O dudağını ısırmak isterim. | Open Subtitles | ـ أتعلمين، أنّي أود عض تلك الشفة. |
| Annemin sevgilisi onu dövdü. dudağını patlattı. | Open Subtitles | صديق أمي فعل معه كل ما يستطيع لقد شق شفة بيني |
| O kadar fena sinirlendi ki, Bob'un dudağını hücresine zımbaladı. | Open Subtitles | فغضِبت جداً، وقامت بشبك شفتيه بالمكتب |
| Gerildiğin zaman üst dudağını ısırdığını biliyorum. | Open Subtitles | وأنكِ تعُضِ على شفتكِ السُفلى عندما تكوني غاضبة |
| dudağını bir doktora göstermeyi unutma. | Open Subtitles | تأكد ان ترى طبيباً كي يلقي نظرة على تلك الشفاة |