| Vaktiyle, eşi şehrin çoğunluğuna sahipti. Şimdi dul kaldı ve şehre o sahip. | Open Subtitles | فى وقت ما ،كان زوجها يملك معظمها الآن هى أرملة و هى ملك لها |
| Bu genç yaşta dul kaldı ve ayrıca Paltu, onun tek çocuğu. | Open Subtitles | أرملة شابة .. .. وإلى جانب ذلك ، فهو طفلها الوحيد. |
| Neden bu kötü şeyler hep onu buluyor? Bu yaşta dul kaldı. | Open Subtitles | ما حسبانا من السماء واضح هو هذا كيف أنها أصبحت أرملة قبل أن هو في وجهها في القانون؟ |
| Varlıklı bir aileden gelmiyor ve iki çocukla dul kaldı. | Open Subtitles | هي ليست من عائلة غنية... بالأضافة . الان هي أرملة مع طفلين |
| Yeni dul kaldı Cat. Ne söylediğinin farkında değil. | Open Subtitles | إنها أرملة جديدة ولا تعرف ما تقول |
| O da, o kadar sayıda kocadan dul kaldı. | Open Subtitles | أنها أرملة لنفس عددِ الازواج. |
| Ama unutmayın... bir saat önce masum bir çocuk yetim kaldı ve yine bir saat önce genç bir kız dul kaldı sizi asla affetmeyecekler. | Open Subtitles | وفتاة صغيرة أصبحت أرملة منذ ساعة فقط ... لن يغفروا لكِ أبداً - ماذا تقول ؟ |
| - dul kaldı. | Open Subtitles | إنها أرملة الآن |
| Billy öldü. Kadın da dul kaldı. | Open Subtitles | لقد مات وهي أرملة |
| [Kapı sesi] -[Valide Sultan] Genç yaşında dul kaldı. | Open Subtitles | أصبحت أرملة في سن مبكرة. |
| - Kadın dul kaldı, adam öldü. | Open Subtitles | والآن، هي أرملة وهو ميت |
| Elizabeth Haverford an itibariyle dul kaldı. | Open Subtitles | (و الآن (اليزابيث هافرفورد أصبحت أرملة |
| Yeni dul kaldı, Cat. | Open Subtitles | إنها أرملة مصدومة يا (كـات) |