| Vicdan ve moralden yoksundur ve susuzluğu giderilene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | إنه بدون ضمير ولا أخلاق ولن يتوقف حتى ينال مراده |
| Yangın konusunda yanılsa da bunun kasten yapıldığını düşünüyorsa suçlayacak birini bulana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | ، فحتى إن كان مخطئاً بشأن الحريق و اعتقد أنه كان مقصوداً ، فلن يتوقف حتى يجد أحداً ليلومه على ماحدث |
| Persler en son hanemiz yerle bir olana, halkımız toplu infiale uğrayana dek durmayacaktır. | Open Subtitles | لن يتوقف الفرس إلا عندما يكون ملجئنا الوحيد هو الفوضى |
| Herkes ölene kadar durmayacaktır. Seni de öldürecek. | Open Subtitles | لن يتوقّف حتّى يهلك الجميع وسيقتلك أنت الآخر |
| Aradığını bulana kadar durmayacaktır! | Open Subtitles | أنها لن تتوقف عن البحث حتى تجد ما ترمي إليه |
| Bu adamlar istediklerini elde edene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال لن يتوقفوا حتى يأخذون ما يريدون |
| Lynch, adamı yakalamak için sahte ajan olacak kadar fütursuzsa işler biraz kızıştı diye durmayacaktır. | Open Subtitles | تَعْرفُ، إذا لنتش جريئُ بما فيه الكفاية لتَظَاهُر بصفة وكيل مكتب تحقيقات فدرالي لتَعْقيب هذا الرجلِ، هو لَنْ يَتوقّفَ الآن فقط لأن الحرارةَ مُخرَجةَ. |
| Hepimizi köle ve putperest yapmadan da durmayacaktır. | Open Subtitles | . لن يتوقف حتى يجعل من قومنا عبيداً ووثنين |
| Kasap'ın neler yapabileceğini arkadaşlarımı öldürürken gördüm. İntikam almak için geri dönmüşse hepimizi öldürene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | رأيت ما بمقدور ذلك السفاح فعله حينما قتل أصدقائي لو عاد لنيل إنتقامه ، لن يتوقف حتى يقتلنا جميعاً. |
| Beni bulup hapishaneye tıkana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | هو لَن يتوقف حتى يَجِدُني ويَضعني في السجن |
| Ama bu patlamaların arkasındaki kişi oysa amacını gerçekleştirene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | لكن إذا كان هو المسئول عن تلك التفجيرات، أعرف أنه لن يتوقف قبل الوصول إلى غايته. |
| Ama artık can alıyor ve yakalanmıyorsa bu işi bırakmaya karar vermeden durmayacaktır. | Open Subtitles | ولكن الآن بما أنه يسلب الحيوات ويهرب بفعلته، فإنه لن يتوقف مجدداً حتى يقرر هو المضي |
| Her yeri arayacak ve beni bulana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | هو يبحث عني في كل مكان و لن يتوقف حتى يعثر علي |
| Kanımı akıtana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | إنه شرس ، لن يتوقف حتى تسيل دمائي على الأرضية |
| Yeni Kira, tüm Defterleri eline geçirmeden rahat durmayacaktır. | Open Subtitles | كيرا الجديد لن يتوقف عند حصوله على جميع مذكرات الموت |
| "... Peron 2'de. Tren, Rosiori'ye kadar durmayacaktır." | Open Subtitles | لن يتوقف القطار قبل محطة رزيوري |
| Ve onları bulana kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | ولن يتوقّف حتى يحصل عليها. |
| Klaus o tabutları geri almadan durmayacaktır. | Open Subtitles | (كلاوس) لن يتوقّف حتّى يستعيد توابيته! |
| Sen ölünceye veya o ölene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | لن تتوقف حتى تموتي أو تموت هى هل تفهمين؟ |
| Buna bir son vermeden durmayacaktır. | Open Subtitles | انها لن تتوقف حتى تحصل على خاتمتها |
| Şeytanlar asla durmayacaktır. Asla ailenle birlikte olamayacaksın. | Open Subtitles | الشياطين لن يتوقفوا أبداً و لن يمكنك رؤية عائلتك مجدداً |
| Öldürene dek, durmayacaktır. | Open Subtitles | لَنْ يَتوقّفَ حتى تموت |
| - Pilgrim Zaman Efendileri'nin en ölümcül suikastçısıdır ve hepiniz ölene kadar durmayacaktır. | Open Subtitles | من تكون المهاجرة؟ المهاجرة هي أكثر المقاتلين فتكًا لدى سادة الزمان ولن تتوقف حتى يموت كل واحد فيكم |